TEVBE SURESİ 65. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.
وَلَئِن سَأَلْتَهُمْ لَيَقُولُنَّ إِنَّمَا كُنَّا نَخُوضُ وَنَلْعَبُ قُلْ أَبِاللّهِ وَآيَاتِهِ وَرَسُولِهِ كُنتُمْ تَسْتَهْزِؤُونَ ﴿٦٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve le in
seelte-hum
le yekûlunne
innemâ
kun-nâ
nahûdu
ve nel'abu
kul
e bi allâhi
ve âyâti-hi
ve resûli-hi
kuntum
testehziûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve le in | ve eğer mutlaka |
seelte-hum | onlara sordun |
le yekûlunne | mutlaka derler |
innemâ | sadece, ancak, yalnız |
kun-nâ | biz olduk |
nahûdu | dalıyoruz (lâfa, eğlenceye) |
ve nel'abu | ve eğleniyoruz |
kul | de ki |
e bi allâhi | Allah ile mi |
ve âyâti-hi | ve onun âyetleri |
ve resûli-hi | ve onun resûlü |
kuntum | siz ... idiniz, oldunuz |
testehziûne | alay ediyorsunuz |
Ve eğer onlara sorarsan mutlaka: “Biz sadece lâfa dalmıştık ve eğleniyorduk.” diyecekler. De ki: “Siz, Allah ile O’nun âyetleri ve O’nun Resûl'ü ile mi alay ediyordunuz?”
TEVBE SURESİ 65. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Eğer onlara niçin alay ettiklerini sorarsan:
Ahmet Tekin
'Biz sadece lafa dalmış şakalaşıyorduk' derler.
'Allah ile, onun âyetleriyle, Kur’ân’ı ile, O’nun peygamberi ile, peygamberin sünnetiyle mi alay ediyordunuz?' de.