Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.


وَعَدَ الله الْمُنَافِقِينَ وَالْمُنَافِقَاتِ وَالْكُفَّارَ نَارَ جَهَنَّمَ خَالِدِينَ فِيهَا هِيَ حَسْبُهُمْ وَلَعَنَهُمُ اللّهُ وَلَهُمْ عَذَابٌ مُّقِيمٌ ﴿٦٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

vaada allâhu el munâfikîne ve el munâfikâti ve el kuffâre nâre cehenneme hâlidîne fî-hâ hiye hasbu-hum ve leane-hum allâhu ve lehum azâbun mukîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
vaada allâhu Allah vaadetti
el munâfikîne münafık erkekler
ve el munâfikâti ve münafık kadınlar
ve el kuffâre ve kâfirler
nâre cehenneme cehennem ateşi
hâlidîne ebedî kalacak olanlar
fî-hâ onun içinde, orada
hiye o (cehennem)
hasbu-hum onlara kâfi, yeter
ve leane-hum allâhu ve Allah onları lânetledi, onlara lanet etti
ve lehum ve onlar için (vardır)
azâbun bir azap
mukîmun ikâme olunan, ikâme edilmiş olan, devamlı kılınan

Allah, münafık erkeklere ve münafık kadınlara ve kâfirlere, orada ebedî kalacakları cehennem ateşini vaadetti. O (cehennem), onlara yeter. Ve Allah, onlara lânet etti. Ve onlar için ikâme edilmiş olan (devamlı kılınan) bir azap vardır.

TEVBE SURESİ 68. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali

Allah Teâlâ münafıklara ve münafıkalara ve kâfirlere, cehennem ateşini orada müebbeden kalıcılar olmak üzere vaadetmiştir. O onlara kâfidir. Ve onlara Allah Teâlâ lânet etti. Ve onlar için elîm bir azap da vardır.

Ömer Nasuhi Bilmen