TEVBE SURESİ 69. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.
كَالَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ كَانُواْ أَشَدَّ مِنكُمْ قُوَّةً وَأَكْثَرَ أَمْوَالاً وَأَوْلاَدًا فَاسْتَمْتَعُواْ بِخَلاقِهِمْ فَاسْتَمْتَعْتُم بِخَلاَقِكُمْ كَمَا اسْتَمْتَعَ الَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ بِخَلاَقِهِمْ وَخُضْتُمْ كَالَّذِي خَاضُواْ أُوْلَئِكَ حَبِطَتْ أَعْمَالُهُمْ فِي الُّدنْيَا وَالآخِرَةِ وَأُوْلَئِكَ هُمُ الْخَاسِرُونَ ﴿٦٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ke ellezîne | o kimseler gibi |
min kabli-kum | sizden önceki |
kânû eşedde | daha şiddetli, kuvvetli idiler |
min-kum | sizden |
kuvveten | kuvvet olarak |
ve eksere | ve daha fazla, daha çok |
emvâlen | mal olarak |
ve evlâden | ve evlât olarak |
fe istemteû | böylece metalandılar, faydalandılar |
bi halâki-him | kendi payları, nasipleri ile |
fe istemta'tum | siz de metalandınız, faydalandınız |
bi halâki-kum | sizin payınız, nasibiniz ile |
kemâ estemtea | faydalandıkları gibi |
ellezîne min kabli-kum | sizden önceki kimseler gibi |
bi halâki-him | onların payları, nasipleri ile |
ve hudtum | ve daldınız (dünya metaına, dünya malına) |
ke ellezî hâdû | dalan kimse gibi |
ulâike | işte onlar |
habitat | heba oldu, boşa gitti |
a'mâlu-hum | onların amelleri |
fî ed dunyâ | dünyada |
ve el âhirati | ve ahiret |
ve ulâike | ve işte onlar |
hum el hâsirûne | onlar hüsrana düşenlerdir, uğrayanlardır |
Sizden önceki kimseler gibisiniz. Kuvvet olarak, mal ve evlât olarak daha çoktular, sizden daha kuvvetli idiler (oldular). Böylece nasipleri kadar faydalandılar (metalandılar), sizden önceki kimselerin kendi nasipleri kadar faydalandığı gibi siz de nasibiniz kadar faydalandınız. Ve (dünya metaına) dalanlar gibi siz de daldınız. İşte onlar, onların amelleri heba oldu (boşa gitti). İşte onlar, hüsrana uğrayanlardır.
TEVBE SURESİ 69. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Ey münafıklar! Sizler tıpkı kendinizden evvel yaşayıp giden, münafık kimseler gibisiniz. Onlar kuvvetçe sizden daha güçlü, servetçe sizden daha zengin ve sayıca daha kalabalıktılar. Onlar bu dünyadan kendi paylarını aldılar. Siz de kendi payınızı alıp yararlandınız; tıpkı sizden öncekilerin paylarını aldıkları gibi. Ve işte siz de, tıpkı onlar gibi çürük ve asılsız davalara dalıp gittiniz. İşte bunların amelleri hem dünyada, hem de ahirette boşa gitti ve işte bunlardır kaybedenler.
Abdullah Parlıyan