TEVBE SURESİ 70. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.
أَلَمْ يَأْتِهِمْ نَبَأُ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ قَوْمِ نُوحٍ وَعَادٍ وَثَمُودَ وَقَوْمِ إِبْرَاهِيمَ وِأَصْحَابِ مَدْيَنَ وَالْمُؤْتَفِكَاتِ أَتَتْهُمْ رُسُلُهُم بِالْبَيِّنَاتِ فَمَا كَانَ اللّهُ لِيَظْلِمَهُمْ وَلَكِن كَانُواْ أَنفُسَهُمْ يَظْلِمُونَ ﴿٧٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
(efeke) etet-hum rusulu-hum bi el beyyinati fe mâ kâne allâhu li yazlime-hum ve lâkin kânû enfuse-hum yazlimûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
e lem ye'ti-him | onlara gelmedi mi |
nebeu | haber |
ellezîne min kabli-him | onlardan önceki kimselerin |
kavmi nuhin | Nuh kavmi |
ve âdin | ve Ad (kavmi) |
ve semûde | ve Semud (kavmi) |
ve kavmi ibrâhîme | ve İbrâhîm kavmi |
ve ashâbi medyene | ve Medyen halkı |
ve el mu'tefikâti
(efeke) |
ve çevrilmiş olanlar (altı üstüne çevrilen şehirler)
: (çevirdi) |
etet-hum | onlara getirdi |
rusulu-hum | onların (kendi) resûlleri |
bi el beyyinati | delilleri (beyyineleri) |
fe mâ kâne allâhu | o zaman, öyleyse ... Allah olmadı |
li yazlime-hum | onlara zulmediyor |
ve lâkin | ve lâkin, fakat |
kânû | oldular |
enfuse-hum | onlar nefslerine, kendilerine |
yazlimûne | zulmediyorlar |
Onlardan öncekilerin; Nuh, Ad ve Semud kavimlerinin ve İbrâhîm kavminin, Medyen halkının ve altüst olan şehirlerin haberi gelmedi mi? Onlara (kendi) resûlleri, beyyineler (açık deliller) getirdi. Öyleyse Allah, onlara zulmetmedi. Ve lâkin onlar, kendilerine zulmettiler.
TEVBE SURESİ 70. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Kendilerinden önce (gelip geçen) Nûh, Âd, Semûd kavimlerinin, ibrahim kavminin, Medyen'in yerli halkının ve altüst olup yıkılan kasabalar halkının haberi bunlara gelmedi mi ? Onlara peygamberleri açık âyet ve mu'cizelerle gelmişti; (o halde) Allah onlara zulmetmedi, ama onlar kendilerine zulmediyorlardı.
Celal Yıldırım