TEVBE SURESİ 71. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.
وَالْمُؤْمِنُونَ وَالْمُؤْمِنَاتُ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاء بَعْضٍ يَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنكَرِ وَيُقِيمُونَ الصَّلاَةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكَاةَ وَيُطِيعُونَ اللّهَ وَرَسُولَهُ أُوْلَئِكَ سَيَرْحَمُهُمُ اللّهُ إِنَّ اللّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ ﴿٧١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve el mu'minûne | ve mü'min erkekler |
ve el mu'minâtu | ve mü'min kadınlar |
ba'du-hum | onların bir kısmı |
evlîyâu | velîler, dostlar |
ba'din (ba'du-hum... ba'din) | bir kısmı (birbiriyle) |
ye'murûne | emrederler |
bi el ma'rûfi | ma'ruf ile, iyilik ile |
ve yenhevne | ve nehyederler, yasaklarlar |
an el munkeri | kötülükten |
ve yukîmûne es salâte | ve namazı ikâme ederler |
ve yu'tûne ez zekâte | ve zekâtı verirler |
ve yutîûne allâhe | ve Allah'a itaat ederler |
ve resûle-hu | ve onun resûlü |
ulâike | işte onlar |
se yerhamu-hum allâhu | Allah onlara rahmet edecek |
inne allâhe | muhakkak ki Allah |
azîzun | azîzdir, yücedir |
hakîmun | hakîm, hüküm ve hikmet sahibi |
Ve mü’min erkekler ve mü’min kadınlar, birbirlerinin dostlarıdır. Ma’ruf ile emreder ve münkerden nehyederler (yasaklarlar) ve namazı ikâme ederler ve zekâtı verirler. Allah ve O’nun Resûl'üne itaat ederler. İşte onlar, Allah, onlara rahmet edecek. Muhakkak ki Allah; Azîz’dir, Hakîm’dir.
TEVBE SURESİ 71. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Şuurlu ve kâmil mü’min erkekler, şuurlu ve kâmil mü’min kadınlar birbirlerinin velileri, dostları birbirlerinin haklarını, menfaatlerini koruyan güce ve otoriteye, kamu görevlerini icra yetkisine sahip kimselerdir. Kur’ân’ın ve sünnetin hükümlerini, meşrû olanı, İslâmî kurallarla örtüşen örfü, ilmî verileri, mü’minlerin tasvip ettiği, icrasında hayır gördüğü, planları, programları, adâleti uygulayarak, kamu düzenini sağlarlar, iyiliği emrederler. Şeriatın suç saydığı ve haram kıldığı, kamu vicdanının tasvip etmediği, mü’minlerin icrasında hayır görmediği şeyleri, bunların savunuculuğunu, sözcülüğünü yasaklıyarak, önleyici tedbirler alarak kamu güvenliğini temin ederler. Namazı adâbına riâyet ederek aksatmadan âşikâre kılarlar, vicdanlarını, servetlerini, sosyal bünyelerini arındıran, berekete vesile olan zekâtı verirler. Allah’a ve Rasûlüne itaat ederler, Kur’ân’ı ve sünneti uygularlar. Allah onlara rahmetiyle ve merhametiyle muamele edecektir. Allah kudretlidir. Hikmet sahibi ve hükümrandır.
Ahmet Tekin