Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.


وَالْمُؤْمِنُونَ وَالْمُؤْمِنَاتُ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاء بَعْضٍ يَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنكَرِ وَيُقِيمُونَ الصَّلاَةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكَاةَ وَيُطِيعُونَ اللّهَ وَرَسُولَهُ أُوْلَئِكَ سَيَرْحَمُهُمُ اللّهُ إِنَّ اللّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ ﴿٧١﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve el mu'minûne ve el mu'minâtu ba'du-hum evlîyâu ba'din (ba'du-hum... ba'din) ye'murûne bi el ma'rûfi ve yenhevne an el munkeri ve yukîmûne es salâte ve yu'tûne ez zekâte ve yutîûne allâhe ve resûle-hu ulâike se yerhamu-hum allâhu inne allâhe azîzun hakîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve el mu'minûne ve mü'min erkekler
ve el mu'minâtu ve mü'min kadınlar
ba'du-hum onların bir kısmı
evlîyâu velîler, dostlar
ba'din (ba'du-hum... ba'din) bir kısmı (birbiriyle)
ye'murûne emrederler
bi el ma'rûfi ma'ruf ile, iyilik ile
ve yenhevne ve nehyederler, yasaklarlar
an el munkeri kötülükten
ve yukîmûne es salâte ve namazı ikâme ederler
ve yu'tûne ez zekâte ve zekâtı verirler
ve yutîûne allâhe ve Allah'a itaat ederler
ve resûle-hu ve onun resûlü
ulâike işte onlar
se yerhamu-hum allâhu Allah onlara rahmet edecek
inne allâhe muhakkak ki Allah
azîzun azîzdir, yücedir
hakîmun hakîm, hüküm ve hikmet sahibi

Ve mü’min erkekler ve mü’min kadınlar, birbirlerinin dostlarıdır. Ma’ruf ile emreder ve münkerden nehyederler (yasaklarlar) ve namazı ikâme ederler ve zekâtı verirler. Allah ve O’nun Resûl'üne itaat ederler. İşte onlar, Allah, onlara rahmet edecek. Muhakkak ki Allah; Azîz’dir, Hakîm’dir.

TEVBE SURESİ 71. Ayeti Hasan Basri Çantay Meali

Mü'min erkekler de, mü'min kadınlar da birbirinin velîleri (dostları ve yardımcıları) dir. Bunlar (insanlara) iyiliği emrederler, (onları) kötülükten vaz geçirmeye çalışırlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler, Allaha ve Resulüne itaat ederler. İşte bunlar. Allah onları rahmetiyle yarlığayacakdır. Çünkü azîzdir (va'd ve vaîdini yerine getirmekden hiç bir şey Onu acze düşüremez), hakimdir (her şey'i yerli yerinde, hikmetle yapandır).

Hasan Basri Çantay