Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.


فَلَمَّا آتَاهُم مِّن فَضْلِهِ بَخِلُواْ بِهِ وَتَوَلَّواْ وَّهُم مُّعْرِضُونَ ﴿٧٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe lemmâ âtâ-hum min fadli-hi bahılû bi-hi ve tevellev ve hum mu'ridûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe bundan sonra, böylece
lemmâ olunca, olduğu zaman
âtâ-hum onlara verdi
min fadli-hi kendi fazlından, ihsanından
bahılû cimrilik yaptılar
bi-hi onunla
ve tevellev ve döndüler (ahdlerinden)
ve hum ve onlar
mu'ridûne yüz çeviren kimseler oldular

Bundan sonra onlara (Allah), Kendi fazlından verince, onunla (verdiği şeyle) cimri oldular. Ve onlar, yüz çeviren kimseler olarak (ahdlerinden) döndüler.

TEVBE SURESİ 76. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali

Fakat böyleleri, Allah cömertliğiyle kendilerine birşey verir vermez, hemen ona cimrice sarılır, ettikleri bütün yeminlerden inatla geri dönerler.

Abdullah Parlıyan