TEVBE SURESİ 79. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.
الَّذِينَ يَلْمِزُونَ الْمُطَّوِّعِينَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ فِي الصَّدَقَاتِ وَالَّذِينَ لاَ يَجِدُونَ إِلاَّ جُهْدَهُمْ فَيَسْخَرُونَ مِنْهُمْ سَخِرَ اللّهُ مِنْهُمْ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ ﴿٧٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ellezîne | o kimseler, onlar |
yelmizûne | ayıplıyorlar, küçük görüyorlar |
el muttavvıîne | zengin olanlar (zekâttan fazla olarak gönüllü teberruda bulunan kişiler) |
min el mu'minîne | mü'minlerden |
fî es sadakâti | sadakalar konusunda |
ve ellezîne lâ yecidûne | ve bulamayan kimseler |
illâ cuhde-hum | cehdlerinden, emek ve çabalarından, gayretlerinden başka |
fe yesharûne | böylece alay ediyorlar |
min-hum | onlardan, onlarla |
sehire allâhu | Allah alay etti |
min-hum | onlardan, onlarla |
ve lehum | ve onlar için, onlara vardır |
azâbun elîmun | elîm (acı) azap |
Onlar (o kimseler), mü’minlerden zengin olanları (zekâttan fazla olarak gönüllü teberruda bulunan kişileri) ve cehdlerinden (emek ve çabalarından) başka bir şey bulamayanları, sadaka konusunda ayıplıyorlar. Böylece onlarla alay ediyorlar. Allah da onlarla alay etti. Ve onlar için elîm azap vardır.
TEVBE SURESİ 79. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Sadakalar hakkında, zekâttan başka gönül rızası ile bağışlarda bulunanlara bir türlü, ancak güclerinin yettiğini bulup verenlere de bir türlü lâf atıp eğlenenler var ya, Allah onları maskaraya çevirecektir ve bir de onlar için acıklı bir azap vardır.
Ali Fikri Yavuz