TEVBE SURESİ 8. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.
كَيْفَ وَإِن يَظْهَرُوا عَلَيْكُمْ لاَ يَرْقُبُواْ فِيكُمْ إِلاًّ وَلاَ ذِمَّةً يُرْضُونَكُم بِأَفْوَاهِهِمْ وَتَأْبَى قُلُوبُهُمْ وَأَكْثَرُهُمْ فَاسِقُونَ ﴿٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
keyfe | nasıl |
ve in | ve eğer |
yazherû | kuvvetlenirler, arka çıkarlar |
aleykum | size karşı |
lâ yerkubû | gözetmezler |
fî-kum | sizin hakkınızda |
illen | yakınlık, akrabalık |
ve lâ | ve yoktur, değildir, olmaz |
zimmeten | bir zimmet, ahdden doğan bir hak |
yurdûne-kum | sizi razı ederler |
bi efvâhi-him | ağızları ile, sözleriyle |
ve te'bâ | ve direnir |
kulûbu-hum | onların kalpleri |
ve ekseru-hum | ve onların çoğu |
fâsikûne | fasıklar |
Nasıl (ahdleri) olabilir ki? Eğer size karşı kuvvetlenirlerse (birbirlerine arka çıkarlarsa) sizin hakkınızda bir yakınlık (akrabalık) ve bir zimmet (ahdlerinizden dolayı sahip olduğunuz hakları) gözetmezler ve onların kalpleri direndiği halde sizi ağızlarıyla (sözleriyle) razı ederler ve onların çoğu fasıklardır.
TEVBE SURESİ 8. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Nasıl olabilir! Ve eğer size bir galip gelecek olsalar sizin hakkınızda ne bir yemine ve ne de bir ahde riayette bulunmazlar. Onlar sizi ağızlarıyla hoşnut ederler. Kalpleri ise çekinir ve onların çoğu fâsık kimselerdir.
Ömer Nasuhi Bilmen