Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.


كَيْفَ وَإِن يَظْهَرُوا عَلَيْكُمْ لاَ يَرْقُبُواْ فِيكُمْ إِلاًّ وَلاَ ذِمَّةً يُرْضُونَكُم بِأَفْوَاهِهِمْ وَتَأْبَى قُلُوبُهُمْ وَأَكْثَرُهُمْ فَاسِقُونَ ﴿٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

keyfe ve in yazherû aleykum lâ yerkubû fî-kum illen ve lâ zimmeten yurdûne-kum bi efvâhi-him ve te'bâ kulûbu-hum ve ekseru-hum fâsikûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
keyfe nasıl
ve in ve eğer
yazherû kuvvetlenirler, arka çıkarlar
aleykum size karşı
lâ yerkubû gözetmezler
fî-kum sizin hakkınızda
illen yakınlık, akrabalık
ve lâ ve yoktur, değildir, olmaz
zimmeten bir zimmet, ahdden doğan bir hak
yurdûne-kum sizi razı ederler
bi efvâhi-him ağızları ile, sözleriyle
ve te'bâ ve direnir
kulûbu-hum onların kalpleri
ve ekseru-hum ve onların çoğu
fâsikûne fasıklar

Nasıl (ahdleri) olabilir ki? Eğer size karşı kuvvetlenirlerse (birbirlerine arka çıkarlarsa) sizin hakkınızda bir yakınlık (akrabalık) ve bir zimmet (ahdlerinizden dolayı sahip olduğunuz hakları) gözetmezler ve onların kalpleri direndiği halde sizi ağızlarıyla (sözleriyle) razı ederler ve onların çoğu fasıklardır.

TEVBE SURESİ 8. Ayeti Suat Yıldırım Meali

Evet, onların nasıl ahitleri olabilir ki, eğer size galip gelecek olurlarsa sizin hakkınızda ne ahit, ne yemin, ne hukuk, hiç bir şey gözetmezler. Ağızlarıyla güya sizin gönlünüzü alırlar, kalpleri ise nefret duyup kaçınır. Çünkü onların ekserisi Allah’ın yolundan çıkmış fâsıklardır.

Suat Yıldırım