TEVBE SURESİ 83. Ayeti Harun Yıldırım Meali
Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.
فَإِن رَّجَعَكَ اللّهُ إِلَى طَآئِفَةٍ مِّنْهُمْ فَاسْتَأْذَنُوكَ لِلْخُرُوجِ فَقُل لَّن تَخْرُجُواْ مَعِيَ أَبَدًا وَلَن تُقَاتِلُواْ مَعِيَ عَدُوًّا إِنَّكُمْ رَضِيتُم بِالْقُعُودِ أَوَّلَ مَرَّةٍ فَاقْعُدُواْ مَعَ الْخَالِفِينَ ﴿٨٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe in | artık, o zaman, o taktirde, bundan sonra eğer |
recea-ke allâhu | Allah seni döndürdü |
ilâ tâifetin | bir topluluğa |
min-hum | onlardan |
fe iste'zenû-ke | artık, o taktirde, bundan sonra, o zaman senden izin isterler |
li el hurûci | (cihada) çıkmak için |
fe kul | artık, bundan sonra, o zaman, o taktirde de ki |
len tahrucû | asla çıkamazsınız |
maiye | benimle beraber |
ebeden | ebediyyen |
ve len tukâtilû | ve asla savaşamazsınız |
maiye | benimle beraber |
aduvven | düşman |
inne-kum | muhakkak ki siz, çünkü siz |
radîtum | siz razı oldunuz |
bi el kuûdi | oturmaya (cihaddan geri kalmaya) |
evvele | ilk |
merratin | defa |
fak'udû | o zaman, o taktirde, bundan sonra, artık oturun (cihaddan geri kalın) |
mea el hâlifîne | geri kalanlarla beraber |
Bundan sonra Allah, seni onlardan (geri kalan münafıklardan) bir grubun yanına döndürdüğü zaman senden (cihada) çıkmak için izin isterlerse o zaman onlara de ki: “Benimle beraber ebediyyen asla çıkamazsınız ve benimle beraber asla düşmanla savaşamazsınız. Çünkü siz, ilk defa oturmaya (geri kalmaya) razı oldunuz. Artık geri kalanlarla beraber oturun.”
TEVBE SURESİ 83. Ayeti Harun Yıldırım Meali
Bundan böyle, Allah seni onlardan bir topluluğun yanına döndürür de, çıkmak için senden izin isterlerse, de ki: “Siz, ebediyyen benimle beraber asla çıkamazsınız ve kesin olarak benimle bir düşmana karşı savaşamazsınız. Çünkü siz ilkinden oturmaya razı oldunuz. Artık siz geri kalanlarla beraber oturun.”
Harun Yıldırım