TEVBE SURESİ 88. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.
لَكِنِ الرَّسُولُ وَالَّذِينَ آمَنُواْ مَعَهُ جَاهَدُواْ بِأَمْوَالِهِمْ وَأَنفُسِهِمْ وَأُوْلَئِكَ لَهُمُ الْخَيْرَاتُ وَأُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ ﴿٨٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
lâkin
er resûlu
ve ellezîne âmenû
mea-hu
câhedû
bi emvâli-him
ve enfusi-him
ve ulâike
lehum el hayrâtu
ve ulâike
hum el muflihûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
lâkin | lâkin, fakat, ama |
er resûlu | resûl |
ve ellezîne âmenû | ve âmenû olanlar (Allah'a ölmeden önce ulaşacağına) inanan kimseler |
mea-hu | onunla birlikte |
câhedû | cihad ettiler |
bi emvâli-him | kendi malları ile |
ve enfusi-him | ve nefsleri, canları |
ve ulâike | ve işte onlar |
lehum el hayrâtu | (bütün) hayırlar onlarındır |
ve ulâike | ve işte onlar |
hum el muflihûne | onlar felâha (kurtuluşa) erenlerdir |
Fakat Resûl ve âmenû olanlar, malları ve nefsleri (canları) ile onunla beraber cihad ettiler. Ve işte onlar; (bütün) hayırlar, onlarındır. Ve işte onlar; onlar, felâha (kurtuluşa) erenlerdir.
TEVBE SURESİ 88. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Fakat o peygamber ve onunla birlikte bulunan mü'minler mallarıyla, canlarıyla savaştılar. İşte öte dünyada en üstün armağanlara kavuşacak olanlar bunlardır; sonu gelmez bir mutluluğa erişecek olanlar da bunlardır.
Abdullah Parlıyan