Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.


لَكِنِ الرَّسُولُ وَالَّذِينَ آمَنُواْ مَعَهُ جَاهَدُواْ بِأَمْوَالِهِمْ وَأَنفُسِهِمْ وَأُوْلَئِكَ لَهُمُ الْخَيْرَاتُ وَأُوْلَئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ ﴿٨٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

lâkin er resûlu ve ellezîne âmenû mea-hu câhedû bi emvâli-him ve enfusi-him ve ulâike lehum el hayrâtu ve ulâike hum el muflihûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
lâkin lâkin, fakat, ama
er resûlu resûl
ve ellezîne âmenû ve âmenû olanlar (Allah'a ölmeden önce ulaşacağına) inanan kimseler
mea-hu onunla birlikte
câhedû cihad ettiler
bi emvâli-him kendi malları ile
ve enfusi-him ve nefsleri, canları
ve ulâike ve işte onlar
lehum el hayrâtu (bütün) hayırlar onlarındır
ve ulâike ve işte onlar
hum el muflihûne onlar felâha (kurtuluşa) erenlerdir

Fakat Resûl ve âmenû olanlar, malları ve nefsleri (canları) ile onunla beraber cihad ettiler. Ve işte onlar; (bütün) hayırlar, onlarındır. Ve işte onlar; onlar, felâha (kurtuluşa) erenlerdir.

TEVBE SURESİ 88. Ayeti Bekir Sadak Meali

Ama peygamber ve onunla beraber bulunan muminler, mallariyle ve canlariyle savastilar. Iste iyilikler onlaradir, saadete erisenler de onlardir.

Bekir Sadak