TEVBE SURESİ 92. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.
وَلاَ عَلَى الَّذِينَ إِذَا مَا أَتَوْكَ لِتَحْمِلَهُمْ قُلْتَ لاَ أَجِدُ مَا أَحْمِلُكُمْ عَلَيْهِ تَوَلَّواْ وَّأَعْيُنُهُمْ تَفِيضُ مِنَ الدَّمْعِ حَزَنًا أَلاَّ يَجِدُواْ مَا يُنفِقُونَ ﴿٩٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve lâ alâ ellezîne | ve o kimselerin üzerine yoktur |
izâ mâ etev-ke | sana geldikleri zaman |
li tahmile-hum | onları taşıman, bindirip sevketmen için |
kulte | sen dedin |
lâ ecidu | bulamıyorum |
mâ ahmilu-kum | sizi taşıyacak, sizi bindirecek şey |
aleyhi | üzerinde |
tevellev | döndüler |
ve a'yunu-hum | ve onların gözleri |
tefîdu | boşaldı, aktı (göz yaşı) |
min ed dem'i | kandan |
tefîdu min ed dem'i | kanlı gözyaşı (çok üzüntü ile akan yaşlar) |
hazenen | hüzünlenerek |
ellâ yecidû (en lâ yecidû) | bulamaması |
mâ yunfikûne | infâk edecek şey |
Onları taşıman (bindirip, sevketmen) için sana geldikleri zaman, senin: “Sizi üzerinde taşıyacak (bindirecek) bir şey bulamadım.” dediğin, infâk edecek bir şey bulamadıkları için hüzünlenerek, gözlerinden kanlı yaşlar akarak dönen kimselere de (bir günah) yoktur.
TEVBE SURESİ 92. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Ey Resulüm! Binek temin etmen için sana geldiklerinde:"Sizi bindirecek bir şey bulamıyorum." deyince, harcayacak para bulamamaları sebebiyle gözyaşı döke döke dönüp gidenleri de kınamak doğru değildir.
Suat Yıldırım