Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.


يَعْتَذِرُونَ إِلَيْكُمْ إِذَا رَجَعْتُمْ إِلَيْهِمْ قُل لاَّ تَعْتَذِرُواْ لَن نُّؤْمِنَ لَكُمْ قَدْ نَبَّأَنَا اللّهُ مِنْ أَخْبَارِكُمْ وَسَيَرَى اللّهُ عَمَلَكُمْ وَرَسُولُهُ ثُمَّ تُرَدُّونَ إِلَى عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ ﴿٩٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ya'tezirûne ileykum izâ reca'tum ileyhim kul lâ ta'tezirû len nu'mine lekum kad nebbe ene allâhu min ahbâri-kum ve se yerâ allâhu amele-kum ve resûlu-hu summe tureddûne ilâ âlimil gaybi ve eş şehâdetî fe yunebbiu-kum bi mâ kuntum ta'melûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ya'tezirûne özür beyan ederler
ileykum size
izâ reca'tum siz geri döndüğünüz zaman
ileyhim onlara
kul de
lâ ta'tezirû özür beyan etmeyin
len nu'mine asla inanmıyoruz
lekum sizin için, size
kad olmuştu
nebbe ene allâhu Allah bana haber verdi, bildirdi
min ahbâri-kum sizin haberlerinizden (haberlerinizi), durumunuzdan (durumunuzu)
ve se yerâ allâhu ve Allah görecek
amele-kum sizin amellerinizi
ve resûlu-hu ve onun resûlü
summe sonra
tureddûne döndürüleceksiniz
ilâ ...e
âlimil gaybi gaybı bilen
ve eş şehâdetî ve görünen
fe yunebbiu-kum böylece size haber verecek
bi mâ şeyleri
kuntum oldunuz
ta'melûne yapıyorsunuz

Onlara geri döndüğünüz zaman size mazeret (özür) beyan ederler. “Özür beyan etmeyin size asla inanmayız.” de. Allah, sizin haberlerinizi (durumunuzu) bana bildirmişti. Ve Allah ve O’nun Resûl’ü, sizin amellerinizi görecek. Sonra gaybı (görünmeyeni) ve görüneni bilene döndürüleceksiniz. Böylece yapmış olduğunuz şeyleri size haber verecek.

TEVBE SURESİ 94. Ayeti Ali Ünal Meali

Sefer dönüşü kendileriyle karşılaştığınızda sefere katılmamalarıyla ilgili olarak tekrar tekrar mazeretler beyan edecek, önceki mazeretlerini tekrarlayacaklardır. (Ey Rasûlüm,) onlara de ki: “Boşuna mazeret beyan edip durmayın, size asla inanacak değiliz; çünkü Allah, mazeretlerinizin geçersizliğiyle alâkalı nifak ve yalanlarınızı bize bildirdi. Bundan böyle de yapacağınız her şeyi Allah da, Rasûlü de görüp değerlendirecek ve sonra gaybı da şahadeti de (duyu ötesini de, duyuların algı sahasına gireni de) bilen (Allah’ın) huzuruna iade edileceksiniz. O da, bütün yaptıklarınızı bir bir önünüze koyacaktır.”

Ali Ünal