TEVBE SURESİ 99. Ayeti Diyanet Vakfi Meali
Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah’ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen “berâet” kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir.
وَمِنَ الأَعْرَابِ مَن يُؤْمِنُ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ وَيَتَّخِذُ مَا يُنفِقُ قُرُبَاتٍ عِندَ اللّهِ وَصَلَوَاتِ الرَّسُولِ أَلا إِنَّهَا قُرْبَةٌ لَّهُمْ سَيُدْخِلُهُمُ اللّهُ فِي رَحْمَتِهِ إِنَّ اللّهَ غَفُورٌ رَّحِيمٌ ﴿٩٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve min el a'râbî | ve bedevî (göçebe) Araplar'dan |
men | kimse(ler) |
yu'minu | îmân eder, âmenû olur |
bi allâhi | Allah'a |
ve el yevmi el âhıri | ve ahir gün (ahiret günü, Allah'a ulaşma günü) |
ve yettehızu | ve edinir, kabul eder |
mâ yunfiku | infâk ettiği şey |
kurubâtin | yakınlıklar, yakınlığa vesileler |
inde allâhi | Allah'ın katında, Allah'ın indinde |
ve salavâti er resûli | ve resûlün duaları |
e lâ | (öyle) değil mi?, ... değil midir? |
inne-hâ | muhakkak ki o, çünkü o, gerçekten o |
kurbetun | yakınlık |
lehum | onlar için, onlara |
se yudhılu-hum allâhu | Allah onları dahil edecek |
fî rahmeti-hi | kendi rahmetinin içine |
inne allâhe | muhakkak ki Allah |
gafûrun | mağfiret eden |
rahîmun | rahîm, rahmet nuru gönderen |
Ve bedevî Araplar’dan Allah’a ve ahiret gününe (Allah’a ölmeden evvel ulaşma gününe) inananlar vardır. Ve infâk ettikleri şeyleri Allah’ın indinde ve Resul’ün dualarında bir (yakınlık) vesile kabul ederler. Muhakkak ki; o, onlar için bir yakınlık vesilesidir, (öyle) değil mi? Allah, onları rahmetinin içine dahil edecek. Muhakkak ki Allah; Gafur’dur (mağfiret edendir) ve Rahîm (rahmet nurunu gönderen)’dir.
TEVBE SURESİ 99. Ayeti Diyanet Vakfi Meali
Bedevîlerden öylesi de vardır ki, Allah'a ve ahiret gününe inanır, (hayır için) harcayacağını Allah katında yakınlığa ve Peygamber'in dualarını almaya vesile edinir. Bilesiniz ki o (harcadıkları mal, Allah katında) onlar için bir yakınlıktır. Allah onları rahmetine (cennetine) koyacaktır. Şüphesiz Allah bağışlayan, esirgeyendir.
Diyanet Vakfi