TÛR SURESİ 18. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Mekke döneminde inmiştir. 49 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “et-Tûr” kelimesinden almıştır. Tûr, dağ demektir. Burada Hz. Mûsâ’ya ilk vahyin geldiği, Sina Yarımadası’nın güneyindeki Sina dağı kastedilmektedir.
فَاكِهِينَ بِمَا آتَاهُمْ رَبُّهُمْ وَوَقَاهُمْ رَبُّهُمْ عَذَابَ الْجَحِيمِ ﴿١٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
fâkihîne
bi-mâ
âtâ-hum
rabbu-hum
ve vakâ-hum
rabbu-hum
azâbe
el cahîmi
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fâkihîne | sevinçli ve mutlu olanlar |
bi-mâ | şeylerle |
âtâ-hum | onlara verdi |
rabbu-hum | onların Rab'leri |
ve vakâ-hum | ve onları korudu |
rabbu-hum | onların Rab'leri |
azâbe | azap |
el cahîmi | alevli ateş (cehennem) |
Rab’lerinin onlara verdiği şeylerle mutludurlar ve Rab’leri onları alevli ateşin (cehennemin) azabından korudu.
TÛR SURESİ 18. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Rablerinin kendilerine bağışlayacağı şeyler ile mutluluk bulacaklar. Çünkü Rableri onları, o çok yakıcı cehennem azabından korumuştur.
Abdullah Parlıyan