TÛR SURESİ 21. Ayeti Ali Ünal Meali
Mekke döneminde inmiştir. 49 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “et-Tûr” kelimesinden almıştır. Tûr, dağ demektir. Burada Hz. Mûsâ’ya ilk vahyin geldiği, Sina Yarımadası’nın güneyindeki Sina dağı kastedilmektedir.
وَالَّذِينَ آمَنُوا وَاتَّبَعَتْهُمْ ذُرِّيَّتُهُم بِإِيمَانٍ أَلْحَقْنَا بِهِمْ ذُرِّيَّتَهُمْ وَمَا أَلَتْنَاهُم مِّنْ عَمَلِهِم مِّن شَيْءٍ كُلُّ امْرِئٍ بِمَا كَسَبَ رَهِينٌ ﴿٢١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
(kulli imriin) bi-mâ kesebe rehînun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve ellezîne | ve onlar, ... olanlar |
âmenû | âmenû olanlar (hayattayken, ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dileyenler) |
ve ittebeat-hum | ve onlara tâbî oldular |
zurriyyetu-hum | onların zürriyetleri, nesilleri, soyları |
bi îmânin | îmân ile |
elhaknâ | ilhak ettik, dahil ettik, kattık |
bi-him | onlara, kendilerine |
zurriyyete-hum | onların zürriyetleri, nesilleri, soyları |
ve mâ eletnâ-hum | ve onlardan eksiltmedik |
min ameli-him | onların amellerinden |
min şey'in | bir şey |
kulli | her, hepsi |
imriin
(kulli imriin) |
kişi, insan
: (herkes) |
bi-mâ | ile, sebebiyle, karşılık olarak |
kesebe | kazandı |
rehînun | rehine |
Ve (hayattayken, ölmeden önce Allah’a ulaşmayı dileyip) âmenû olan, zürriyetleri de kendilerine îmân ile tâbî olanların zürriyetlerini de kendilerine ilhak ettik (yanlarına kattık). Ve onların amellerinden bir şey eksiltmedik. Herkes kazandığına (dereceler) karşılık bır rehindir.
TÛR SURESİ 21. Ayeti Ali Ünal Meali
Kendileri iman etmiş oldukları gibi, zürriyetleri de iman ile kendilerini takip edenlerin zürriyetlerini, (imanları kendileri seviyesinde olmasa bile) onlara kavuştururuz ve (bu kavuşturmadan dolayı) onların amellerine verdiğimiz mükâfattan hiçbir şey eksiltmeyiz. Bununla birlikte herkes, (Cennet’ten dünyada iken) kazandıkları nisbetinde istifade eder.
Ali Ünal