TÛR SURESİ 30. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 49 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “et-Tûr” kelimesinden almıştır. Tûr, dağ demektir. Burada Hz. Mûsâ’ya ilk vahyin geldiği, Sina Yarımadası’nın güneyindeki Sina dağı kastedilmektedir.
أَمْ يَقُولُونَ شَاعِرٌ نَّتَرَبَّصُ بِهِ رَيْبَ الْمَنُونِ ﴿٣٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
em
yekûlûne
şâirun
neterabbesu
bi-hi
raybe
el menûni
(raybe el menûni)
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
(raybe el menûni)
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
em | yoksa, veya ... mı? |
yekûlûne | onlar diyorlar |
şâirun | bir şairdir |
neterabbesu | gözlüyoruz, bekliyoruz |
bi-hi | ona |
raybe | şüphe, belirsizlik, ansızın olabilecek olan |
el menûni
(raybe el menûni) |
zaman
: (zamanın musîbetinin ansızın gelmesi) |
Yoksa: “O bir şairdir, zamanın musîbetinin ona ansızın gelmesini gözlüyoruz.” mu diyorlar?
TÛR SURESİ 30. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Ne o, yoksa onlar senin hakkında: "Ne olacak? Şairin biri! Feleğin onun başına neler getireceğini göreceğiz" mi diyorlar?
Suat Yıldırım