TÛR SURESİ 38. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 49 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “et-Tûr” kelimesinden almıştır. Tûr, dağ demektir. Burada Hz. Mûsâ’ya ilk vahyin geldiği, Sina Yarımadası’nın güneyindeki Sina dağı kastedilmektedir.
أَمْ لَهُمْ سُلَّمٌ يَسْتَمِعُونَ فِيهِ فَلْيَأْتِ مُسْتَمِعُهُم بِسُلْطَانٍ مُّبِينٍ ﴿٣٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
em
lehum
sullemun
yestemiûne
fî-hi
fe
li ye'ti ... bi
mustemiu-hum
bi sultânin
mubînin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
em | yoksa, veya ... mı? |
lehum | onların var |
sullemun | merdiven |
yestemiûne | dinliyorlar |
fî-hi | orada |
fe | o zaman, artık, böylece |
li ye'ti ... bi | getirsin |
mustemiu-hum | onları dinleyenler |
bi sultânin | güç, delil |
mubînin | açık, apaçık |
Yoksa onların orada (konuşulanları) dinleyecekleri merdivenleri mi var? Öyleyse onları dinleyenler açık delil getirsinler.
TÛR SURESİ 38. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Yoksa onların yükselmelerini sağlayan bir merdivenleri, kuleleri var da o sayede mi göklerin haberlerini dinliyorlar? Öyleyse o haber dinleyenleri kim ise, meleklerin sözlerini dinlediğine dair kesin bir delil getirsin!
Suat Yıldırım