Mekke döneminde inmiştir. 96 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-vâkı’a” kelimesinden almıştır. Vâkı’a, gerçekleşen, meydana gelen olay demektir.


وَمَاء مَّسْكُوبٍ ﴿٣١﴾


VÂKIA SURESİ 31. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve mâin meskûbin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve mâin ve sular
meskûbin çağlayan

Ve çağlayan sular (arasında).

VÂKIA SURESİ 31. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

(28-34) (Onlar), dikensiz sidir ağaçları ve meyveleri küme küme dizili muz ağaçları altında, yayılmış sürekli bir gölgede, çağlayan bir su başında, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler üzerindedirler.

Diyanet İşleri

Ve çağlaya çağlaya akan sular.

Abdulbaki Gölpınarlı

Çağlayarak akan sular,

Adem Uğur

Çağlayarak dökülüp akan bir suda,

Ahmed Hulusi

Çağlayan suların kenarındadırlar.

Ahmet Tekin

Sürekli akan su,

Ahmet Varol

Durmaksızın akan su(lar);

Ali Bulaç

Çağlayan bir su kenarında,

Ali Fikri Yavuz

(28-34) Onlar dikensiz sedir agaclari, salkimlari sarkmis muz agaclari, uzamis golge altinda, caglayarak akan sular kenarlarinda; bitip tukenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasinda; yuksek dosekler uzerindedirler.

Bekir Sadak

Devamlı akan sular,

Celal Yıldırım

(27-34) Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler.

Diyanet İşleri (eski)

Çağlayarak akan sular,

Diyanet Vakfi

Fışkıran sular,

Edip Yüksel

Çağlıyan bir su

Elmalılı Hamdi Yazır

çağlayan bir su,

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Fışkıran sular.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

Çağlayan akarsu boylarında,

Seyyid Kutub

Durmaksızın akan su(lar);

Gültekin Onan

dâima akan su (lar),

Hasan Basri Çantay

(28-34) (Onlar,) dikensiz sedir ağaçları ve (salkımları) dizili muz ağaçları içinde, yayılmış bir gölgede, çağlayan su (kenarların)da, tükenmeyen ve yasaklanmayan pek çok meyveler arasında ve yükseltilmiş döşeklerdedirler!

Hayrat Neşriyat

Çağlayan su,

İbni Kesir

fışkıran sular,

Muhammed Esed

(31-32) Ve çağlayıp akar bir su (başında)dırlar. Ve pek çok meyveli bir yerdedirler.

Ömer Nasuhi Bilmen

Çağlayarak akan sular kenarlarındadırlar.

Ömer Öngüt

Çağlayan sularda..

Şaban Piriş

Şarıl şarıl akan sular...

Suat Yıldırım

Fışkıran sular,

Süleyman Ateş

Durmaksızın akan su(lar);

Tefhim-ul Kuran

Çağlayan su başlarında,

Ümit Şimşek

Akıp dökülen sular,

Yaşar Nuri Öztürk

fışkırıp çağlayarak akan sular

Abdullah Parlıyan

(28-33) Dikensiz meyve ağaçları; salkımları sarkmış muz ağaçları, yayılmış gölgelerde, çağlayarak akan sularda, koparılmamış ve yasak edilmemiş birçok meyve ile nimetlendirilirler.

Bayraktar Bayraklı

(28-34) (Onlar cennette) dikensiz ağaçlar, meyveleri sarkmış muz ağaçları, (kesintisiz) uzayan gölgeler, çağlayarak akan sular, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler (sedirler) üzerindedirler.

Cemal Külünkoğlu

Durmaksızın akan suda.

Kadri Çelik

Çağlayarak akan suların başlarında;

Ali Ünal

Ve sürekli akan su yanında,

Harun Yıldırım

ve çağlayanlar...

Mustafa İslamoğlu

Çağlayarak akan su kenarında

Sadık Türkmen

Fışkırtılmış sular.

İlyas Yorulmaz

Ve çağlayan sular (arasında).

İmam İskender Ali Mihr