VÂKIA SURESİ 67. Ayeti
Mekke döneminde inmiştir. 96 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen “el-vâkı’a” kelimesinden almıştır. Vâkı’a, gerçekleşen, meydana gelen olay demektir.
بَلْ نَحْنُ مَحْرُومُونَ ﴿٦٧﴾
VÂKIA SURESİ 67. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
bel | hayır |
nahnu | biz |
mahrûmûne | mahrum bırakılanlar |
Hayır, biz mahsulden (üründen) mahrum bırakılanlarız (derdiniz).
VÂKIA SURESİ 67. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri
“Daha doğrusu büsbütün mahrumuz!”
Diyanet İşleri
Hayır, biz mahrûm olduk.
Abdulbaki Gölpınarlı
Daha doğrusu, biz yoksul kaldık" (derdiniz).
Adem Uğur
"Hayır, biz (geçinmekten) mahrumlarız" (derdiniz).
Ahmed Hulusi
'Daha doğrusu yoksul kaldık.' derdiniz.
Ahmet Tekin
Daha doğrusu biz yoksun bırakıldık.'
Ahmet Varol
"Hayır, biz büsbütün yoksun bırakıldık."
Ali Bulaç
Daha doğrusu (beklediğimiz mahsule karşılık) büsbütün mahrumuz.”
Ali Fikri Yavuz
(65-67) Dilersek Biz onu cercop yapariz, sasar kalirsiniz da soyle dersiniz: «Dogrusu borc altina girdik, hatta yoksun kaldik".
Bekir Sadak
(66-67) Ve «doğrusu borç altına girdik, hattâ büsbütün mahrum kaldık» (dersiniz).
Celal Yıldırım
(65-67) Dilersek Biz onu çerçöp yaparız, şaşar kalırsınız; 'Doğrusu borç altına girdik, hatta yoksun kaldık'.
Diyanet İşleri (eski)
Daha doğrusu, biz yoksul kaldık» (derdiniz).
Diyanet Vakfi
'Doğrusu, yoksun bırakıldık.'
Edip Yüksel
Daha doğrusu büsbütün mahrumuz!..
Elmalılı Hamdi Yazır
doğrusu büsbütün mahrum olduk!»
Elmalılı (sadeleştirilmiş)
«Doğrusu, biz yoksul bırakıldık» (derdiniz).
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)
Daha doğrusu her şeyimizi kaybettik.
Seyyid Kutub
"Hayır, biz büsbütün yoksun bırakıldık."
Gültekin Onan
«Daha doğrusu biz (umduğumuzdan) mahrum kalmışlarız».
Hasan Basri Çantay
'Daha doğrusu biz mahrum bırakılanlarız!' (derdiniz.)
Hayrat Neşriyat
Daha doğrusu biz mahrumlarız.
İbni Kesir
Yok yok, aslında (geçinme imkanlarımızdan) mahrum bırakıldık!" (diyerek).
Muhammed Esed
(66-68) «Şüphe yok ki, biz çok ziyana uğramışlarız (derdiniz). Belki biz mahrum kimseleriz (diye söylenirdiniz).» Şimdi gördünüz mü, içer olduğunuz suyu?
Ömer Nasuhi Bilmen
"Hatta umduğumuzdan mahrum kaldık. "
Ömer Öngüt
(66-67) -Borca battık, hayır biz mahrum bırakıldık, dersiniz.
Şaban Piriş
Hatta doğrusu biz rızıktan mahrum kaldık, sefalete mahkûm olduk." derdiniz.
Suat Yıldırım
"Doğrusu, biz yoksun bırakıldık!" (derdiniz).
Süleyman Ateş
«Hayır, biz büsbütün yoksun bırakıldık.»
Tefhim-ul Kuran
'Biz mahrum kaldık' diye.
Ümit Şimşek
"Doğrusu mahrum bırakıldık biz."
Yaşar Nuri Öztürk
Hayır mahrum kaldık derdiniz.
Abdullah Parlıyan
(63-67) Düşündünüz mü ektiklerinizi? Siz mi onları ekin haline getiriyorsunuz yoksa biz mi? Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık da şaşar kalırdınız. “Doğrusu borç altına girdik, daha doğrusu biz yoksul kaldık” derdiniz.
Bayraktar Bayraklı
(65-67) Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık da şaşkınlık içinde (şöyle) geveleyip dururdunuz: “Muhakkak biz çok ziyandayız (emeklerimiz boşa gitti). Hatta büsbütün yoksun bırakıldık!”
Cemal Külünkoğlu
“Hayır, biz büsbütün (rızıktan) mahrum kılınmışlarız.”
Kadri Çelik
“Bundan da öte, sefalete düçar olduk!”
Ali Ünal
“Hayır, doğrusu biz mahrum bırakıldık.”
Harun Yıldırım
Daha beteri, mahrum kalan da biz olduk!"
Mustafa İslamoğlu
Ama şimdi mahrum edilenleriz!” (diye sızlanırdınız).
Sadık Türkmen
Hayır, “Biz mahrum bırakılanlardanız” deyin.
İlyas Yorulmaz
Hayır, biz mahsulden (üründen) mahrum bırakılanlarız (derdiniz).
İmam İskender Ali Mihr