YÂSÎN SURESİ 11. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Mekke döneminde inmiştir. 83 âyettir. Sûre, adını ilk âyeti oluşturan “Yâ-Sîn” harflerinden almıştır.
إِنَّمَا تُنذِرُ مَنِ اتَّبَعَ الذِّكْرَ وَخَشِيَ الرَّحْمَن بِالْغَيْبِ فَبَشِّرْهُ بِمَغْفِرَةٍ وَأَجْرٍ كَرِيمٍ ﴿١١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
innemâ
tunziru
men
ittebea
ez zikre
ve haşiye
er rahmâne
bi el gaybi
fe
beşşir-hu
bi magfiratin
ve ecrin
kerîmin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
innemâ | fakat, ancak, sadece |
tunziru | uyarırsın |
men | kim, kimse, kişi |
ittebea | tâbî oldu |
ez zikre | zikre |
ve haşiye | ve huşû duydu |
er rahmâne | Rahmân |
bi el gaybi | gaybte |
fe | böylece, o zaman, öyleyse |
beşşir-hu | onu müjdele |
bi magfiratin | bir mağfiret ile |
ve ecrin | ve bir ecir, karşılık, mükafat |
kerîmin | üstün, bol, güzel |
Sen sadece zikre tâbî olanı ve gaybte Rahmân’a huşû duyanı uyarırsın. Öyleyse onu mağfiret ile (günahların sevaba çevrilmesiyle) ve "kerim ecir" ile müjdele.
YÂSÎN SURESİ 11. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Sen ancak, Kur'ân'ı, ciddi düşünerek okuyup, kulluk kitabı olarak kabul eden ve henüz huzuruna çıkmadan, Allah'a karşı gelmekten korkanları uyarabilirsin. Böylelerini Allah'tan bir bağışlanma ve güzel bir ödül ile müjdele.
Abdullah Parlıyan