Mekke döneminde inmiştir. 83 âyettir. Sûre, adını ilk âyeti oluşturan “Yâ-Sîn” harflerinden almıştır.


لَا الشَّمْسُ يَنبَغِي لَهَا أَن تُدْرِكَ الْقَمَرَ وَلَا اللَّيْلُ سَابِقُ النَّهَارِ وَكُلٌّ فِي فَلَكٍ يَسْبَحُونَ ﴿٤٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

lâş şemsu (lâ eş şemsu) yenbegî lehâ en tudrike el kamera ve lâl leylu (ve lâ el leylu) sâbikun en nehâri ve kullun felekin yesbehûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
lâş şemsu (lâ eş şemsu) güneş olmaz (olamaz)
yenbegî gerekir, mümkün olur
lehâ ona
en tudrike erişmek, yetişmek
el kamera kamer, ay
ve lâl leylu (ve lâ el leylu) ve gece olmaz (olamaz)
sâbikun öne geçen
en nehâri gündüz
ve kullun ve hepsi
içinde, ...'de, ...'da
felekin felek, yörünge
yesbehûne yüzerler, seyrederler, giderler

Güneş’in Ay’a yetişmesi ve gecenin gündüzü geçmesi mümkün olamaz. Ve hepsi feleklerinde (yörüngelerinde) yüzerler (seyrederler).

YÂSÎN SURESİ 40. Ayeti Elmalılı (sadeleştirilmiş) Meali

Ne güneşin Aya (yetişip) çatması kendisine (çarpması) yaraşır, ne de gece gündüzü geçer; herbiri birer felekte (yörüngede) yüzerler.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)