YÂSÎN SURESİ 47. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Mekke döneminde inmiştir. 83 âyettir. Sûre, adını ilk âyeti oluşturan “Yâ-Sîn” harflerinden almıştır.
وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ أَنفِقُوا مِمَّا رَزَقَكُمْ اللَّهُ قَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا لِلَّذِينَ آمَنُوا أَنُطْعِمُ مَن لَّوْ يَشَاء اللَّهُ أَطْعَمَهُ إِنْ أَنتُمْ إِلَّا فِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ ﴿٤٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve izâ kîle
lehum
enfikû
mimmâ (min mâ)
razaka-kum allâhu
kâle ellezîne
keferû
li ellezîne
âmenû
e nut'imu
men
lev
yeşâullâhu (yeşâu allâhu)
at'ame-hu
in entum
illâ (in ... illâ)
fî dalâlin
mubînin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve izâ kîle | ve denildiği zaman |
lehum | onlara |
enfikû | infâk edin, verin |
mimmâ (min mâ) | şeylerden |
razaka-kum allâhu | Allah'ın sizi rızıklandırdığı |
kâle ellezîne | onlar dediler |
keferû | inkâr edenler, kâfirler |
li ellezîne | o kimselere |
âmenû | îmân edenler, âmenû olanlar |
e nut'imu | biz mi doyuracağız, biz mi yedireceğiz |
men | kim, kimse, kişi |
lev | olsaydı, eğer |
yeşâullâhu (yeşâu allâhu) | Allah diler |
at'ame-hu | onu doyurur |
in entum | siz ancak |
illâ (in ... illâ) | ancak |
fî dalâlin | dalâlet içinde |
mubînin | apaçık |
Ve onlara "Allah’ın sizi rızıklandırdığı şeylerden infâk edin (verin)." denildiği zaman kâfirler, âmenû olanlara: "Allah’ın dileseydi, doyuracağı kişiyi biz mi doyuracağız? Siz ancak apaçık bir dalâlet içindesiniz." dediler.
YÂSÎN SURESİ 47. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Onlara: “-Allah’ın size rızık olarak verdiği şeylerden hayra harcayın.” denildiği zaman, o kâfir olanlar, iman edenlere şöyle dediler: “- O kimseye biz mi yedireceğiz ki, Allah dileseydi ona yiyeceğini verirdi? Siz (Allah’ın iradesine aykırı teklifte bulunmakla) ancak apaçık bir sapıklık içindesiniz.”
Ali Fikri Yavuz