Mekke döneminde inmiştir. 83 âyettir. Sûre, adını ilk âyeti oluşturan “Yâ-Sîn” harflerinden almıştır.


وَلَوْ نَشَاء لَطَمَسْنَا عَلَى أَعْيُنِهِمْ فَاسْتَبَقُوا الصِّرَاطَ فَأَنَّى يُبْصِرُونَ ﴿٦٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lev neşâu le tamesnâ alâ a'yuni-him festebekû (fe istebekû) es sırâta fe ennâ yubsırûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lev ve şâyet, eğer
neşâu dileriz
le elbette
tamesnâ sildik, mahvettik
alâ a'yuni-him onların gözlerine
festebekû (fe istebekû) böylece, o zaman koştular, koşuştular
es sırâta yol
fe o zaman, o taktirde, bundan sonra
ennâ nasıl
yubsırûne görürler

Ve eğer dileseydik, elbette gözlerini mahvederdik (kör ederdik). O zaman yolda (sağa sola) koşuştururlardı. Bundan sonra nasıl görürler?

YÂSÎN SURESİ 66. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali

Eğer dileseydik, o kâfirlerin (hakkı görmiyen dalâlet) gözlerini silme kör ederdik de (onlar akıllarını başlarına alarak) hak yola (imana) koşar, yarış ederlerdi. Fakat şimdi onlar nasıl görecekler (hakkı anlayacaklar)?...

Ali Fikri Yavuz