Mekke döneminde inmiştir. 83 âyettir. Sûre, adını ilk âyeti oluşturan “Yâ-Sîn” harflerinden almıştır.


وَلَوْ نَشَاء لَمَسَخْنَاهُمْ عَلَى مَكَانَتِهِمْ فَمَا اسْتَطَاعُوا مُضِيًّا وَلَا يَرْجِعُونَ ﴿٦٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lev neşâu le mesahnâ-hum alâ mekâneti-him fe mâstetâû (mâ istetâû) mudiyyen ve lâ yerciûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lev ve şâyet, eğer
neşâu dileriz
le mesahnâ-hum elbette onları değiştirdik
alâ mekâneti-him mekânlarında, onların bulunduğu yerde
fe mâstetâû (mâ istetâû) o zaman güçleri yetmez
mudiyyen geçip gitme, ileri gitme
ve lâ yerciûne ve geri dönmezler

Ve eğer dileseydik, elbette onları mekânlarında (bulundukları yerde) değiştirirdik. O zaman ileri gitmeye ve geri dönmeye güçleri yetmezdi.

YÂSÎN SURESİ 67. Ayeti Suat Yıldırım Meali

Eğer dileseydik, oldukları yerde, hemen baş üstü, mâhiyetlerini değiştirir, çirkin mi çirkin, tersyüz ederdik... Artık ne ileriye devam edebilir, ne de geriye dönüş yapabilirlerdi.

Suat Yıldırım