40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.


دَعْوَاهُمْ فِيهَا سُبْحَانَكَ اللَّهُمَّ وَتَحِيَّتُهُمْ فِيهَا سَلاَمٌ وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ ﴿١٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

da'vâ-hum fî-hâ subhâne-ke allâhumme ve tehiyyetu-hum fî-hâ selâmun ve âhıru da'vâ-hum en el hamdu li allâhi rabbi el âlemîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
da'vâ-hum onların duaları
fî-hâ orada
subhâne-ke allâhumme Allah'ım sen Subhansın. Seni her türlü noksan sıfattan tenzih ederim.
ve tehiyyetu-hum ve onların hayatları, tehiyyatları, dilekleri
fî-hâ orada
selâmun selâmdır
ve âhıru ve sonrası, sonu
da'vâ-hum onların duaları
en el hamdu li allâhi "Allah'a hamdetmek"tir
rabbi el âlemîne âlemlerin Rabbine

Onların orada duaları: “Allah’ım, Sen Sübhan’sın (Seni her türlü noksan sıfattan tenzih ederim).” Ve onların orada hayatları (tehiyyatları, dilekleri) “Selâm”dır. Ve dualarının sonu, “Âlemlerin Rabbi Allah’a hamdetmek”tir.

YÛNUS SURESİ 10. Ayeti Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) Meali

Onların oradaki duaları: «Allahım, sen yücelerden yücesin»; sağlık dilekleri «selâm», dualarının sonu da «Âlemlerin Rabbi Allah'a hamdolsun.» diye şükretmek olacaktır.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)