40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.


فَهَلْ يَنتَظِرُونَ إِلاَّ مِثْلَ أَيَّامِ الَّذِينَ خَلَوْاْ مِن قَبْلِهِمْ قُلْ فَانتَظِرُواْ إِنِّي مَعَكُم مِّنَ الْمُنتَظِرِينَ ﴿١٠٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe hel yentezırûne illâ misle eyyâmi ellezîne halev min kabli-him kul fentezırû (fe intezırû) innî mea-kum min el muntezirîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe hel artık, yoksa, mi, mı?
yentezırûne bekliyorlar
illâ ...’ den başka
misle misli, benzeri
eyyâmi günler
ellezîne halev gelip geçenler
min kabli-him onlardan önce
kul de ki
fentezırû (fe intezırû) artık bekleyin
innî muhakkak ki ben
mea-kum sizinle beraber
min el muntezirîne bekleyenlerden

Yoksa onlardan önce geçmiş olan günlerin benzerinden başkasını mı bekliyorlar? “Artık bekleyin, muhakkak ki ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.” de.

YÛNUS SURESİ 102. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali

Onlar, kendilerinden önce gelip geçenlerin uğradıkları felâket günlerine benzer günlerden başka bir şey mi bekliyorlar? De ki: Bekleyin bakalım, şüphe yok ki ben de sizinle berâber bekleyenlerdenim.

Abdulbaki Gölpınarlı