YÛNUS SURESİ 103. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.
ثُمَّ نُنَجِّي رُسُلَنَا وَالَّذِينَ آمَنُواْ كَذَلِكَ حَقًّا عَلَيْنَا نُنجِ الْمُؤْمِنِينَ ﴿١٠٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
summe
nuneccî
rusulenâ
ve
ellezine âmenû
kezâlike
hakkan
aleynâ
nunci
el mu'minîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
summe | sonra |
nuneccî | kurtarırız |
rusulenâ | resûllerimizi |
ve | ve |
ellezine âmenû | âmenû olanları (ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dileyenler) |
kezâlike | böyle, böylece |
hakkan | bir haktır, borçtur |
aleynâ | üzerimize |
nunci | kurtarırız, kurtarmamız |
el mu'minîne | mü'minler |
Sonra Biz, resûllerimizi ve âmenû olan kimseleri böyle kurtarırız. Mü’minleri kurtarmamız üzerimize haktır.
YÛNUS SURESİ 103. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Çünkü bu konudaki değişmeyen uygulama şudur: Hakkı inkâr edip, ayetlerimizi yalanlamaya kalkışanların felaketlerini hazırlarız ve buna karşılık elçilerimizi ve iman edenleri kurtarırız, mü'minleri de azap geldiğinde kurtarmak üzerimize bir haktır.
Abdullah Parlıyan