YÛNUS SURESİ 104. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali
40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.
قُلْ يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِن كُنتُمْ فِي شَكٍّ مِّن دِينِي فَلاَ أَعْبُدُ الَّذِينَ تَعْبُدُونَ مِن دُونِ اللّهِ وَلَكِنْ أَعْبُدُ اللّهَ الَّذِي يَتَوَفَّاكُمْ وَأُمِرْتُ أَنْ أَكُونَ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ ﴿١٠٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
kul
yâ eyyuhâ en nâsu
in kuntum
fî şekkin
min dînî
fe lâ a'budu
ellezîne ta'budûne
min dûni allâhi
ve lâkin
a'budu allâhe
ellezî yeteveffâ-kum
ve umirtu
en ekûne
min el mu'minîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kul | de |
yâ eyyuhâ en nâsu | ey insanlar |
in kuntum | eğer siz ... iseniz |
fî şekkin | şüphe içinde |
min dînî | dînimden |
fe lâ a'budu | ibadet etmem, kulluk etmem, tapmam |
ellezîne ta'budûne | sizin ibadet ettiklerinize, sizin kulluk ettiklerinize, taptıklarınıza |
min dûni allâhi | Allah'tan başka |
ve lâkin | ve lâkin, ancak, fakat |
a'budu allâhe | Allah'a kulluk ederim ki o |
ellezî yeteveffâ-kum | sizi vefat ettirir, ettirecektir |
ve umirtu | ve ben emrolundum |
en ekûne | olmak (benim olmam) |
min el mu'minîne | mü'minlerden |
De ki: “Ey insanlar! Eğer benim dînimden (dînim hakkında) şüphe içinde oldunuzsa (olsanız da) ben, sizin Allah’tan başka taptıklarınıza tapmam. Ve lâkin sizi vefat ettirecek olan Allah’a kulluk ederim. Ve ben, mü’minlerden olmakla emrolundum.”
YÛNUS SURESİ 104. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali
De ki: «Ey insanlar! Eğer siz benim dinimde bir şüphede iseniz, (haberiniz olsun ki) ben Allah Teâlâ'dan başka taptığınız şeylere ibadet etmem. Velâkin ben o Allah Teâlâ'ya ibadet ederim ki, sizlerin canlarını alıverir ve ben emrolunmuşumdur ki, mü'minlerden olayım.»
Ömer Nasuhi Bilmen