YÛNUS SURESİ 107. Ayeti Ahmet Tekin Meali
40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.
وَإِن يَمْسَسْكَ اللّهُ بِضُرٍّ فَلاَ كَاشِفَ لَهُ إِلاَّ هُوَ وَإِن يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلاَ رَآدَّ لِفَضْلِهِ يُصَيبُ بِهِ مَن يَشَاء مِنْ عِبَادِهِ وَهُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ ﴿١٠٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve in yemseske allâhu | ve Allah eğer dokundurursa (isabet ettirirse) |
bi durrin | bir zarar, bir darlık, bir sıkıntı |
fe lâ | artık yoktur |
kâşife | gideren kimse (giderecek kimse) |
lehu | onun için, onu, ona |
illâ hûve | ondan başka |
ve in yurid-ke | ve eğer senin için (sana) isterse |
bi hayrin | bir hayrı |
fe lâ | o taktirde yoktur |
râdde | geri çeviren kimse (geri çevirecek kimse) |
li fadli-hi | onun fazlını |
yusîbu | isabet ettirir |
bi-hi | onu |
men yeşâu | kimi dilerse, dilediği kimse |
min ibâdi-hi | onun kullarından |
ve huve | ve o |
el gafûru | gafurdur, mağfiret edendir |
er rahîmu | rahîmdir, rahmet nurunu gönderendir |
Ve eğer Allah, sana bir zarar (bir darlık) dokundurursa, artık onu, O’ndan (Allah’tan) başka giderecek kimse yoktur. Ve eğer sana (senin için) bir hayır isterse, o taktirde O’nun fazlını geri çevirecek kimse yoktur. O’nu kullarından dilediği kimseye isabet ettirir. Ve O; Gafûr’dur (mağfiret eden), Rahîm’dir (rahmet nurunun sahibi).
YÛNUS SURESİ 107. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Eğer Allah senin başına bir felâket bir sıkıntı getirir, ekonomik darboğaza düşürürse, Allah’tan başka kimse onu gideremez. Allah senin için bir hayır murad ederse, onun lütfunu engelleyecek de yoktur. Lütfunu kullarından sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimselere nasip eder. O çok bağışlayıcı, engin merhamet sahibidir.
Ahmet Tekin