40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.


وَلَوْ يُعَجِّلُ اللّهُ لِلنَّاسِ الشَّرَّ اسْتِعْجَالَهُم بِالْخَيْرِ لَقُضِيَ إِلَيْهِمْ أَجَلُهُمْ فَنَذَرُ الَّذِينَ لاَ يَرْجُونَ لِقَاءنَا فِي طُغْيَانِهِمْ يَعْمَهُونَ ﴿١١﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lev yuaccilu allâhu li en nâsi eş şerre isti'câle-hum bi el hayri le kudiye ileyhim ecelu-hum fe nezeru ellezîne lâ yercûne likâe-nâ fî tugyâni-him ya'mehûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lev ve eğer
yuaccilu allâhu Allah çabuklaştırır (acele eder)
li en nâsi insanlara
eş şerre şerri
isti'câle-hum onların acele istemeleri
bi el hayri hayrı
le kudiye yerine getirilirdi
ileyhim onlara
ecelu-hum ecelleri, zamanları
fe nezeru böylece bırakırız
ellezîne lâ yercûne dilemeyen kimseler
likâe-nâ bize ulaşmayı
fî tugyâni-him isyanları içinde
ya'mehûne şaşkın olurlar, bocalarlar

Ve eğer Allah onların hayrı acele istemeleri gibi insanlara şer için acele etseydi, elbette onların ecelleri yerine getirilirdi (kaza edilirdi). Fakat (hayatta iken) Bize ulaşmayı dilemeyen kimseleri, isyanları içinde şaşkın bırakırız.

YÛNUS SURESİ 11. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali

Eğer Allah, insanlara, hayrı hemen acele istedikleri gibi, günahları yüzünden hakettikleri şerri çabucak verseydi, onların sonu çarçabuk gelmiş olurdu. Ne var ki, bize kavuşmayı arzu etmeyenleri, azgınlıkları içinde, bocalar bir halde bırakıveririz.

Abdullah Parlıyan