40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.


قُل لَّوْ شَاء اللّهُ مَا تَلَوْتُهُ عَلَيْكُمْ وَلاَ أَدْرَاكُم بِهِ فَقَدْ لَبِثْتُ فِيكُمْ عُمُرًا مِّن قَبْلِهِ أَفَلاَ تَعْقِلُونَ ﴿١٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kul lev şâe allâhu mâ televtu-hu aleykum ve lâ edrâ-kum bi-hî fe kad lebistu fî-kum umuran min kabli-hî e fe lâ ta'kilûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kul de, söyle
lev eğer, şayet
şâe allâhu Allah dileseydi
mâ televtu-hu onu okumazdım
aleykum size
ve lâ edrâ-kum ve size bildirmezdim
bi-hî onu
fe kad halbuki olmuştu
lebistu kaldım, bulundum
fî-kum sizin içinizde
umuran bir ömür
min kabli-hî ondan önce
e mi?
fe hâlâ
lâ ta'kilûne akıl etmiyorsunuz

De ki: “Şâyet Allah dileseydi, O’nu size okumazdım ve O’nu size bildirmezdim. Halbuki O’ndan önce içinizde bir ömür sürdüm. Hâlâ akıl etmiyor musunuz?”

YÛNUS SURESİ 16. Ayeti Bayraktar Bayraklı Meali

De ki: “Eğer Allah dileseydi, onu size okuyamazdım, Allah da onu size bildirmezdi. Ben bundan önce bir ömür boyu içinizde durmuştum. Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz?”

Bayraktar Bayraklı