YÛNUS SURESİ 16. Ayeti Muhammed Esed Meali
40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.
قُل لَّوْ شَاء اللّهُ مَا تَلَوْتُهُ عَلَيْكُمْ وَلاَ أَدْرَاكُم بِهِ فَقَدْ لَبِثْتُ فِيكُمْ عُمُرًا مِّن قَبْلِهِ أَفَلاَ تَعْقِلُونَ ﴿١٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
kul
lev
şâe allâhu
mâ televtu-hu
aleykum
ve lâ edrâ-kum
bi-hî
fe kad
lebistu
fî-kum
umuran
min kabli-hî
e
fe
lâ ta'kilûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kul | de, söyle |
lev | eğer, şayet |
şâe allâhu | Allah dileseydi |
mâ televtu-hu | onu okumazdım |
aleykum | size |
ve lâ edrâ-kum | ve size bildirmezdim |
bi-hî | onu |
fe kad | halbuki olmuştu |
lebistu | kaldım, bulundum |
fî-kum | sizin içinizde |
umuran | bir ömür |
min kabli-hî | ondan önce |
e | mi? |
fe | hâlâ |
lâ ta'kilûne | akıl etmiyorsunuz |
De ki: “Şâyet Allah dileseydi, O’nu size okumazdım ve O’nu size bildirmezdim. Halbuki O’ndan önce içinizde bir ömür sürdüm. Hâlâ akıl etmiyor musunuz?”
YÛNUS SURESİ 16. Ayeti Muhammed Esed Meali
De ki: "Allah (başka türlüsünü) dileseydi, size bu (ilahi kelamı) okuyup duyurmazdım; O da size ulaştırmazdı onu. Gerçek şu ki, bu (vahiy bana gelmezden) önce bir ömür boyu aranızda bulundum: öyleyse, yine de aklınızı kullanmayacak mısınız?"
Muhammed Esed