YÛNUS SURESİ 18. Ayeti İlyas Yorulmaz Meali
40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.
وَيَعْبُدُونَ مِن دُونِ اللّهِ مَا لاَ يَضُرُّهُمْ وَلاَ يَنفَعُهُمْ وَيَقُولُونَ هَؤُلاء شُفَعَاؤُنَا عِندَ اللّهِ قُلْ أَتُنَبِّئُونَ اللّهَ بِمَا لاَ يَعْلَمُ فِي السَّمَاوَاتِ وَلاَ فِي الأَرْضِ سُبْحَانَهُ وَتَعَالَى عَمَّا يُشْرِكُونَ ﴿١٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve ya'budûne | ve kulluk ediyorlar, ibadet ediyorlar |
min dûni allâhi | Allah'tan başka |
mâ lâ yedurru-hum | onlara zarar vermeyen şey |
ve lâ yenfeu-hum | ve onlara yarar, fayda, menfaat vermiyor |
ve yekûlûne | ve derler |
hâulâi | bunlar |
şufeâu-nâ | bizim şefaatçilerimiz |
inde allâhi | Allah'ın katında, yanında |
kul | de |
e tunebbiûne âllâhe | Allah'a haber mi veriyorsunuz |
bi mâ | şey(ler)i |
lâ ya'lemu | bilmiyor |
fî es semâvâti | göklerde, semalarda bulunan |
ve lâ | ve olmayan |
fî el ardı | yerde, yeryüzünde |
subhâne-hu | o sübhandır, o münezzehtir |
ve teâlâ | ve yücedir |
ammâ (an mâ) | şeylerden |
yuşrikûne | şirk koşuyorlar |
Ve onlara fayda ve zarar vermeyen Allah’tan başka şeylere (putlara) kulluk (ibadet) ediyorlar. Ve “Bunlar, Allah’ın yanında bizim şefaatçilerimiz.” diyorlar. De ki: “Yeryüzünde ve semalarda bilmediği bir şeyi Allah’a haber mi veriyorsunuz?” O, Sübhan’dır (münezzehtir), onların ortak koştuğu şeylerden yücedir.
YÛNUS SURESİ 18. Ayeti İlyas Yorulmaz Meali
Kendilerine ne bir zarar, nede bir fayda verebilecek güce sahip olmayan, Allah dan başkalarına ibadet ediyorlar ve “Bunlar, Allah katında bize aracılık yapacak olan şefaatçilerimizdir” diyorlar. Onlara deki: “Göklerde ve yerde Allah'ın bilmediği bir şey varda, onu Allah'a mı haber veriyorsunuz? O sizin ortak koştuğunuz eksik nitelendirmelerden çok yüce ve uzaktır. ”
İlyas Yorulmaz