40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.


أَكَانَ لِلنَّاسِ عَجَبًا أَنْ أَوْحَيْنَا إِلَى رَجُلٍ مِّنْهُمْ أَنْ أَنذِرِ النَّاسَ وَبَشِّرِ الَّذِينَ آمَنُواْ أَنَّ لَهُمْ قَدَمَ صِدْقٍ عِندَ رَبِّهِمْ قَالَ الْكَافِرُونَ إِنَّ هَذَا لَسَاحِرٌ مُّبِينٌ ﴿٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

e kâne li en nâsi aceben en evhay-nâ ilâ reculin min-hum en enzirin en nâse ve beşşiri ellezîne âmenû enne lehum kademe sıdkın inde rabbi-him kâle el kâfirûne inne hâzâ le sâhırun mubînun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
e mı?
kâne oldu
li en nâsi insanlar için
aceben acayip, garip
en evhay-nâ vahyetmemiz
ilâ reculin bir adama
min-hum onlardan
en enzirin uyarması
en nâse insanları
ve beşşiri ve müjdelemesi
ellezîne âmenû âmenû olan (ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dileyen) kimseler
enne muhakkak ki
lehum onlar için
kademe ileri derecede mertebe, makam
sıdkın iyi, güzel, hak, gerçek
inde rabbi-him Rab'lerinin katında
kâle el kâfirûne kâfirler dediler
inne muhakkak ki
hâzâ bu
le sâhırun mutlaka bir büyücüdür, sihirbazdır
mubînun açıkça, apaçık

Onlardan bir adama, "insanları uyarması, âmenû olanları (ölmeden önce Allah’a ulaşmayı dileyenleri) müjdelemesi" için vahyetmemiz insanlara acaip (garip) mi geldi? Muhakkak ki onlar için, Rab’lerinin yanında (katında) sıddıklar makamı vardır. Kâfirler şöyle dediler: “Muhakkak ki bu, mutlaka apaçık bir sihirbazdır.”

YÛNUS SURESİ 2. Ayeti İmam İskender Ali Mihr Meali

Onlardan bir adama, "insanları uyarması, âmenû olanları (ölmeden önce Allah’a ulaşmayı dileyenleri) müjdelemesi" için vahyetmemiz insanlara acaip (garip) mi geldi? Muhakkak ki onlar için, Rab’lerinin yanında (katında) sıddıklar makamı vardır. Kâfirler şöyle dediler: “Muhakkak ki bu, mutlaka apaçık bir sihirbazdır.”

İmam İskender Ali Mihr