40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.


هُنَالِكَ تَبْلُو كُلُّ نَفْسٍ مَّا أَسْلَفَتْ وَرُدُّواْ إِلَى اللّهِ مَوْلاَهُمُ الْحَقِّ وَضَلَّ عَنْهُم مَّا كَانُواْ يَفْتَرُونَ ﴿٣٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

teblû kullu nefsin mâ eslefet ve ruddû ilâllâhi (ilâ allâhi) mevlâ-hum el hakkı ve dalle an-hum mâ kânû yefterûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
teblû imtihan
kullu nefsin her nefs, bütün nefsler
mâ eslefet geçmişte yaptıklarıyla (selef olan şeyler)
ve ruddû ve döndürüldüler
ilâllâhi (ilâ allâhi) Allah'a
mevlâ-hum el hakkı onların mevlâsı Hakk'tır
ve dalle ve uzaklaştı
an-hum onlardan
mâ kânû oldukları şeyler
yefterûne iftira ediyorlar, uyduruyorlar

Her nefs (bütün nefsler), geçmişte olan şeylerle orada imtihan edilerek Allah’a döndürüldüler. Onların mevlâsı Hakk’tır. İftira etmiş oldukları şeyler onlardan uzaklaştı (saptı).

YÛNUS SURESİ 30. Ayeti Ahmet Tekin Meali

Orada herkes, geçmişte yaptıklarını karşısında bulur, amel defterinde teker teker okur. Gerçek Mevlâları, koruyucuları, emrinde oldukları otorite olan Allah’ın huzuruna götürülürler. Uydurmaya devam ettikleri bütün evham ve hayaller, yanlarından kaybolup gitmiştir.

Ahmet Tekin