YÛNUS SURESİ 30. Ayeti Ahmet Tekin Meali
40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.
هُنَالِكَ تَبْلُو كُلُّ نَفْسٍ مَّا أَسْلَفَتْ وَرُدُّواْ إِلَى اللّهِ مَوْلاَهُمُ الْحَقِّ وَضَلَّ عَنْهُم مَّا كَانُواْ يَفْتَرُونَ ﴿٣٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
teblû
kullu nefsin
mâ eslefet
ve ruddû
ilâllâhi (ilâ allâhi)
mevlâ-hum el hakkı
ve dalle
an-hum
mâ kânû
yefterûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
teblû | imtihan |
kullu nefsin | her nefs, bütün nefsler |
mâ eslefet | geçmişte yaptıklarıyla (selef olan şeyler) |
ve ruddû | ve döndürüldüler |
ilâllâhi (ilâ allâhi) | Allah'a |
mevlâ-hum el hakkı | onların mevlâsı Hakk'tır |
ve dalle | ve uzaklaştı |
an-hum | onlardan |
mâ kânû | oldukları şeyler |
yefterûne | iftira ediyorlar, uyduruyorlar |
Her nefs (bütün nefsler), geçmişte olan şeylerle orada imtihan edilerek Allah’a döndürüldüler. Onların mevlâsı Hakk’tır. İftira etmiş oldukları şeyler onlardan uzaklaştı (saptı).
YÛNUS SURESİ 30. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Orada herkes, geçmişte yaptıklarını karşısında bulur, amel defterinde teker teker okur. Gerçek Mevlâları, koruyucuları, emrinde oldukları otorite olan Allah’ın huzuruna götürülürler. Uydurmaya devam ettikleri bütün evham ve hayaller, yanlarından kaybolup gitmiştir.
Ahmet Tekin