YÛNUS SURESİ 32. Ayeti Celal Yıldırım Meali
40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.
فَذَلِكُمُ اللّهُ رَبُّكُمُ الْحَقُّ فَمَاذَا بَعْدَ الْحَقِّ إِلاَّ الضَّلاَلُ فَأَنَّى تُصْرَفُونَ ﴿٣٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
fe
zâlikum
allâhu
rabbu-kum
el hakku
fe mâzâ
ba'de
el hakkı
illâ ed dalâlu
fe ennâ
tusrafûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe | o halde, öyleyse, artık |
zâlikum | işte bu, işte o |
allâhu | Allah'tır |
rabbu-kum | sizin Rabbiniz |
el hakku | Hakk'tır |
fe mâzâ | o halde nedir |
ba'de | sonra |
el hakkı | Hakk |
illâ ed dalâlu | dalâletten başka |
fe ennâ | artık nasıl |
tusrafûne | çevriliyorsunuz |
Öyleyse işte O, Allah’tır. Sizin Rabbiniz Hakk’tır. O halde Hakk’tan sonrası dalâletten başka nedir? Artık nasıl çevriliyorsunuz (Hakk’tan dalâlete döndürülüyorsunuz)?
YÛNUS SURESİ 32. Ayeti Celal Yıldırım Meali
İşte bu Allah, Hakk(olan)Rabbinizdir. Haktan sonra ancak sapıklık var. O halde nasıl (olur da Hak'tan) döndürülüyorsunuz?
Celal Yıldırım