YÛNUS SURESİ 4. Ayeti Ali Ünal Meali
40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.
إِلَيْهِ مَرْجِعُكُمْ جَمِيعًا وَعْدَ اللّهِ حَقًّا إِنَّهُ يَبْدَأُ الْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُ لِيَجْزِيَ الَّذِينَ آمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِ بِالْقِسْطِ وَالَّذِينَ كَفَرُواْ لَهُمْ شَرَابٌ مِّنْ حَمِيمٍ وَعَذَابٌ أَلِيمٌ بِمَا كَانُواْ يَكْفُرُونَ ﴿٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ileyhi | ona |
merciu-kum | sizin dönüşünüz (dönüş yeriniz) |
cemîan | hepsi, topluca, toptan |
va'dallâhi (va'de allâhi) | Allah'ın vaadi |
hakkan | haktır, gerçektir |
innehu | muhakkak ki o |
yebdeu el halka | ilk olarak (örneksiz) yaratmaya başlar |
summe | sonra |
yuîdu-hu | ona döndürülür, iade olunur |
li yecziye | ödemek için, mükâfatını vermek için |
ellezîne âmenû | âmenû olan (ölmeden önce Allah'a ulaşmayı dileyen) kimseler |
ve amilû es sâlihâti | ve nefsi tezkiye edici ameller, salih ameller yapanlar |
bi el kıstı | adalet ile |
ve ellezîne keferû | ve inkâr eden kimseler |
lehum | onlar için |
şerâbun | bir içki, içecek bir şey |
min hamîmin | kaynar sudan |
ve azâbun elîmun | ve elim azab, acı azap |
bimâ | şey sebebiyle, dolayısıyla |
kânû yekfurûne | inkâr etmiş oldular, küfretmiş oldular |
Hepinizin dönüşü O’nadır (dönüş yeriniz O’dur). Allah’ın vaadi haktır (gerçektir). Muhakkak ki O, ilk olarak (örneksiz) yaratmaya başlar. Ve sonra âmenû olanlar ve salih (nefs tezkiye edici) amel yapanlar, adaletle mükâfatını vermek için O’na iade olunur (döndürülür). Ve kâfir olanlar için inkâr etmiş olduklarından dolayı hamîmden (kaynar sudan) bir içecek ve elîm azap vardır.
YÛNUS SURESİ 4. Ayeti Ali Ünal Meali
Sonunda hepinizin dönüşü de O’nadır: Allah’ın doğru ve gerçekleşmesi kesin va’ didir bu. O, ortada hiçbir şey yokken yaratır ve yarattıklarını (ölümlerinin ardından) tekrar hayata döndürür. Döndürür ki, iman edip, imanlarının gerektirdiği istikamette doğru, yerinde, sağlam ve ıslaha yönelik işler yapmış olanları, onlar için en küçük bir haksızlık söz konusu olmadan mükâfatlandırsın. Küfür içinde yaşayıp kâfir olarak ölenlere gelince, sürekli küfür içinde bulunduklarından dolayı onların hakkı kaynar su ve gayet acı bir azaptır.
Ali Ünal