40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.


قُل لاَّ أَمْلِكُ لِنَفْسِي ضَرًّا وَلاَ نَفْعًا إِلاَّ مَا شَاء اللّهُ لِكُلِّ أُمَّةٍ أَجَلٌ إِذَا جَاء أَجَلُهُمْ فَلاَ يَسْتَأْخِرُونَ سَاعَةً وَلاَ يَسْتَقْدِمُونَ ﴿٤٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

kul lâ emliku li nefsî darran ve lâ nef'an illâ mâ şâallâh(şâe allâhu) li kulli ummetin ecelun izâ câe ecelu-hum fe lâ yeste'hırûne sâaten ve lâ yestakdimûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
kul de
lâ emliku malik değilim
li nefsî nefsim için, kendim için
darran bir zarar, bir darlık
ve lâ nef'an ve bir fayda
illâ hariç, dışında
mâ şâallâh(şâe allâhu) Allah'ın dilediği şey
li kulli herkes için, hepsi için
ummetin ümmet
ecelun bir ecel, belirlenmiş bir zaman
izâ câe geldiği zaman
ecelu-hum onların ecelleri
fe lâ yeste'hırûne artık ertelenmez, tehir edilmez
sâaten bir saat
ve lâ yestakdimûne ve öne alınmaz

De ki: “Allah’ın dilediği şey hariç, ben nefsime (kendime) bir fayda veya bir zarar vermeye malik değilim. Her ümmetin bir eceli vardır. Onların eceli geldiği zaman artık bir saat tehir edilmez ve öne alınmaz.”

YÛNUS SURESİ 49. Ayeti İmam İskender Ali Mihr Meali

De ki: “Allah’ın dilediği şey hariç, ben nefsime (kendime) bir fayda veya bir zarar vermeye malik değilim. Her ümmetin bir eceli vardır. Onların eceli geldiği zaman artık bir saat tehir edilmez ve öne alınmaz.”

İmam İskender Ali Mihr