YÛNUS SURESİ 50. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali
40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.
قُلْ أَرَأَيْتُمْ إِنْ أَتَاكُمْ عَذَابُهُ بَيَاتًا أَوْ نَهَارًا مَّاذَا يَسْتَعْجِلُ مِنْهُ الْمُجْرِمُونَ ﴿٥٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
kul
e raeytum
in etâ-kum
azâbu-hu
beyâten
ev nehâren
mâzâ
yesta'cilu
min-hu
el mucrimûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
kul | de, söyle |
e raeytum | siz gördünüz mü (düşündünüz mü, görüşünüz nedir, reyiniz nedir) |
in etâ-kum | şâyet size gelse |
azâbu-hu | onun azabı |
beyâten | geceleyin, gece |
ev nehâren | veya gündüzleyin, gündüz |
mâzâ | ne, nedir |
yesta'cilu | acele olarak isterler |
min-hu | ondan |
el mucrimûne | mücrimler, suçlular |
De ki: “O’nun azabı şâyet gece veya gündüz size gelse (ne olur) düşündünüz mü (gördünüz mü)? Mücrimlerin (suçluların) O’ndan acele istediği nedir?”
YÛNUS SURESİ 50. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali
De ki: «Bana haber veriniz! Eğer size onun azabı geceleyin veya gündüzün gelirse günahkârlar ondan neyi isti'câl ediveriyorlar?»
Ömer Nasuhi Bilmen