YÛNUS SURESİ 52. Ayeti Ali Ünal Meali
40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.
ثُمَّ قِيلَ لِلَّذِينَ ظَلَمُواْ ذُوقُواْ عَذَابَ الْخُلْدِ هَلْ تُجْزَوْنَ إِلاَّ بِمَا كُنتُمْ تَكْسِبُونَ ﴿٥٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
summe
kîle
li ellezîne zalemû
zûkû
azâb
el huldi
hel
tuczevne
illâ
bi-mâ
kuntum
teksibûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
summe | sonra |
kîle | denildi |
li ellezîne zalemû | zulmedenlere |
zûkû | tadın |
azâb | azap |
el huldi | sürekli, daimî, (hâlidîne) ebedî |
hel | mi |
tuczevne | cezalandırılacaksınız |
illâ | ...den başka |
bi-mâ | şey ile |
kuntum | siz oldunuz |
teksibûne | kazanıyorsunuz |
Sonra zulmedenlere: “Ebedî (devamlı) azabı tadın!” denildi. Kazandıklarınızdan başkası ile mi cezalandırılacaksınız?
YÛNUS SURESİ 52. Ayeti Ali Ünal Meali
Daha sonra, (her şeyi yanlış ölçüp yanlış değerlendirmiş ve yanlış hüküm vermiş olan) o zalimlere şöyle denir: “Tadın bakalım şu daimî azabı! Dünyada iken yaptıklarınızla neyi kazanmışsanız, ondan başka bir şeyin karşılığını görecek değilsiniz ya!”
Ali Ünal