40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.


وَمَا تَكُونُ فِي شَأْنٍ وَمَا تَتْلُو مِنْهُ مِن قُرْآنٍ وَلاَ تَعْمَلُونَ مِنْ عَمَلٍ إِلاَّ كُنَّا عَلَيْكُمْ شُهُودًا إِذْ تُفِيضُونَ فِيهِ وَمَا يَعْزُبُ عَن رَّبِّكَ مِن مِّثْقَالِ ذَرَّةٍ فِي الأَرْضِ وَلاَ فِي السَّمَاء وَلاَ أَصْغَرَ مِن ذَلِكَ وَلا أَكْبَرَ إِلاَّ فِي كِتَابٍ مُّبِينٍ ﴿٦١﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve mâ tekûnu fî şe'nin ve mâ tetlû min-hu min kur'ânin ve lâ ta'melûne min amelin illâ kunnâ aleykum şuhûden iz tufîdûne fî-hi ve mâ ya'zubu an rabbi-ke min miskâli zerretin fî el ardı ve lâ fî es semâi ve lâ asgara min zâlike ve lâ ekbere illâ fî kitâbin mubînin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve mâ tekûnu ve olmazsınız (olmanız yoktur ki)
fî şe'nin bir halde, iş üzerinde, bir durumda
ve mâ tetlû ve okumazsınız (okumanız yoktur ki)
min-hu ondan
min kur'ânin Kur'ân'dan
ve lâ ta'melûne ve yapmazsınız (yapmanız yoktur ki)
min amelin amelden bir şey, bir amel, bir iş
illâ ancak, ...den başka olmasın
kunnâ biz olduk
aleykum sizin üzerinize
şuhûden şahitler
iz tufîdûne daldığınız zaman
fî-hi onda, ona
ve mâ ya'zubu ve gizli kalmaz
an rabbi-ke Rabbinden
min miskâli ağırlığından
zerretin bir zerre
fî el ardı yeryüzünde
ve lâ ve olmaz
fî es semâi gökte, semada
ve lâ asgara ve daha küçüğü yoktur (olmaz)
min zâlike bundan
ve lâ ekbere ve daha büyüğü yoktur (olmaz)
illâ ancak, yalnız, hariç, ...den başka olmasın
fî kitâbin mubînin kitab-ı mübînde

Ve bir iş ile meşgul olmanız, Kur’ân’dan bir şey okumanız ve yaptığınız bir amel yoktur ki, ona daldığınız zaman sizin üzerinize şahitler olmayalım. Yeryüzünde ve semada zerre ağırlığınca bir şey Rabbinden gizli kalmaz. Ve ondan daha büyüğü ve daha küçüğü yoktur ki, Kitab-ı Mübîn’de olmasın.

YÛNUS SURESİ 61. Ayeti Sadık Türkmen Meali

Ve hangi işin/eylemin içinde bulunursan bulun, Kur’an’dan her ne okursan oku ve siz; her ne eylem/iş yaparsanız yapın, Biz içine daldığınız o eylemde üzerinizde şahidizdir! Ve ne yerde, ne de gökte zerre ağırlığınca hiçbir şey, Rabbinden kaçmaz/saklı, gizli kalmaz. Bundan daha küçük hiçbir şey ve daha büyük hiçbir şey yoktur ki, apaçık bir kitaba yazılıyor olmasın.

Sadık Türkmen