40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.


وَلاَ يَحْزُنكَ قَوْلُهُمْ إِنَّ الْعِزَّةَ لِلّهِ جَمِيعًا هُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ ﴿٦٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lâ yahzun-ke kavlu-hum inne el izzete lillâhi (li allâhi) cemîan huve es semîu el alîmu
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lâ yahzun-ke ve seni üzmesin, mahzun olma
kavlu-hum onların sözleri
inne el izzete muhakkak ki izzet
lillâhi (li allâhi) Allah'ındır
cemîan bütünü, hepsi
huve es semîu o en iyi işitendir
el alîmu en iyi bilendir

Onların sözleri seni üzmesin. Muhakkak ki bütün izzet, Allah’ındır. O; işiten, bilendir.

YÛNUS SURESİ 65. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali

Ey Rasûlüm, kâfirlerin (tekzib ve sana dil uzatmalarına dair) sözleri seni üzmesin. Muhakkak ki izzet (üstünlük), hep Allah’ındır. Allah (onların bütün söylediklerini) işiticidir, taşıdıkları niyyetlerin hepsini bilicidir.

Ali Fikri Yavuz