YÛNUS SURESİ 66. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.
أَلا إِنَّ لِلّهِ مَن فِي السَّمَاوَات وَمَن فِي الأَرْضِ وَمَا يَتَّبِعُ الَّذِينَ يَدْعُونَ مِن دُونِ اللّهِ شُرَكَاء إِن يَتَّبِعُونَ إِلاَّ الظَّنَّ وَإِنْ هُمْ إِلاَّ يَخْرُصُونَ ﴿٦٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
e lâ | öyle değil mi |
inne | muhakkak |
lillâhi (li allâhi) | Allah'ındır |
men | kimse, kim |
fî es semâvâti | göklerde, semalarda |
ve men | ve kimse, kim |
fî el ardı | yerde, yeryüzünde |
ve mâ yettebiu | ve neye tâbî oluyorlar |
ellezîne yed'ûne | dua eden kimseler |
min dûni allâhi | Allah'tan başkasına |
şûrakâe | şirk koştukları, ortaklar |
in | eğer, ancak, sadece |
yettebiûne | tâbî olurlar |
illâ ez zanne | ancak, yalnız, sadece zan |
ve in (in illâ) | ve eğer, ancak, sadece |
hum | onlar |
illâ (in illâ) | ancak, sadece |
yahrusûne | sadece tahminde bulunurlar, yalan uydururlar |
Semalarda ve yeryüzünde olan kimseler muhakkak Allah’ındır, öyle değil mi? Allah’tan başka ortaklara dua edenler (ibadet edenler) neye tâbî oluyorlar? Ancak zanna tâbî olurlar ve onlar sadece tahmin ederler (yalan uydururlar).
YÛNUS SURESİ 66. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Kesinlikle bilin! Semâlarda ve arzda ne varsa muhakkak ki Allâh içindir (Allâh'ın, El Esmâ ül Hüsnâ'sının işaret ettiği özelliklerini ilminde seyretmesi içindir; bunun için de her şeyi Esmâ'sından Esmâ özellikleriyle yaratmıştır). . . (O hâlde) Allâh dûnunda ortak koştuklarına dua edenler (bu gerçek dolayısıyladır ki) onlara tâbi olamazlar. . . (Onlar) ancak (vehmederek) varsaydıklarına tâbi oluyorlar ve onlar sadece yalan söylüyorlar.
Ahmed Hulusi