YÛNUS SURESİ 71. Ayeti Ahmet Varol Meali
40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.
وَاتْلُ عَلَيْهِمْ نَبَأَ نُوحٍ إِذْ قَالَ لِقَوْمِهِ يَا قَوْمِ إِن كَانَ كَبُرَ عَلَيْكُم مَّقَامِي وَتَذْكِيرِي بِآيَاتِ اللّهِ فَعَلَى اللّهِ تَوَكَّلْتُ فَأَجْمِعُواْ أَمْرَكُمْ وَشُرَكَاءكُمْ ثُمَّ لاَ يَكُنْ أَمْرُكُمْ عَلَيْكُمْ غُمَّةً ثُمَّ اقْضُواْ إِلَيَّ وَلاَ تُنظِرُونِ ﴿٧١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
vetlu | ve oku |
aleyhim | onlara |
nebe'e | haberi |
nûhın | Nuh (a.s) |
iz kâle | dediği zaman, demişti |
li kavmi-hi | kavmine |
yâ kavmi | ey kavmim |
in kâne | eğer ... ise |
kebure | ağır geldi (büyük oldu) |
aleykum | size |
makâmî | makamım, bulunmam, durmam |
ve tezkîrî | ve benim zikretmem |
bi âyâti allâhi | Allah'ın âyetleri |
fe alâllâhi (alâ allâhi) | artık Allah'a |
tevekkeltu | ben tevekkül ettim, güvendim |
fe ecmiû | artık, bundan sonra (toplanın)
karar verin (icma edin) |
emre-kum | işinizi |
ve şurakâe-kum | ve ortaklarınız |
summe | sonra |
lâ yekun | olmasın |
emru-kum | işiniz |
aleykum | sizin üzerinize |
gummeten | bir gam, keder |
summe akdû | sonra uygulayın (yerine getirin) |
ileyye | bana |
ve lâ tunzirûne | ve beklemeyin |
Ve onlara Hz. Nuh’un haberini oku. Kavmine şöyle demişti: “Ey kavmim! Benim (aranızda) durmam (bulunmam), Allah’ın âyetlerini zikretmem (hatırlatmam), size ağır geliyorsa, artık ben Allah’a tevekkül ettim (güveniyorum). Bundan sonra siz ve ortaklarınız, (yapacağınız) işinize karar verin. Sonra işleriniz size keder olmasın. Sonra da bana uygulayın (yerine getirin) ve beklemeyin.”
YÛNUS SURESİ 71. Ayeti Ahmet Varol Meali
Onlara Nuh'un kıssasını oku. O kavmine şöyle söylemişti: 'Ey kavmim! Aranızda durmam ve size Allah'ın ayetlerini hatırlatmam, size ağır geliyorsa, bilin ki ben Allah'a güvendim; siz de ortaklarınızla biraraya gelip ne yapacağınızı kararlaştırın. Sonra yapacağınız iş kendi aranızda örtülü kalmasın [3]. Sonra vereceğiniz kararı bana karşı uygulayın ve bana hiç mühlet tanımayın.
Ahmet Varol