YÛNUS SURESİ 71. Ayeti Ali Bulaç Meali
40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.
وَاتْلُ عَلَيْهِمْ نَبَأَ نُوحٍ إِذْ قَالَ لِقَوْمِهِ يَا قَوْمِ إِن كَانَ كَبُرَ عَلَيْكُم مَّقَامِي وَتَذْكِيرِي بِآيَاتِ اللّهِ فَعَلَى اللّهِ تَوَكَّلْتُ فَأَجْمِعُواْ أَمْرَكُمْ وَشُرَكَاءكُمْ ثُمَّ لاَ يَكُنْ أَمْرُكُمْ عَلَيْكُمْ غُمَّةً ثُمَّ اقْضُواْ إِلَيَّ وَلاَ تُنظِرُونِ ﴿٧١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
vetlu | ve oku |
aleyhim | onlara |
nebe'e | haberi |
nûhın | Nuh (a.s) |
iz kâle | dediği zaman, demişti |
li kavmi-hi | kavmine |
yâ kavmi | ey kavmim |
in kâne | eğer ... ise |
kebure | ağır geldi (büyük oldu) |
aleykum | size |
makâmî | makamım, bulunmam, durmam |
ve tezkîrî | ve benim zikretmem |
bi âyâti allâhi | Allah'ın âyetleri |
fe alâllâhi (alâ allâhi) | artık Allah'a |
tevekkeltu | ben tevekkül ettim, güvendim |
fe ecmiû | artık, bundan sonra (toplanın)
karar verin (icma edin) |
emre-kum | işinizi |
ve şurakâe-kum | ve ortaklarınız |
summe | sonra |
lâ yekun | olmasın |
emru-kum | işiniz |
aleykum | sizin üzerinize |
gummeten | bir gam, keder |
summe akdû | sonra uygulayın (yerine getirin) |
ileyye | bana |
ve lâ tunzirûne | ve beklemeyin |
Ve onlara Hz. Nuh’un haberini oku. Kavmine şöyle demişti: “Ey kavmim! Benim (aranızda) durmam (bulunmam), Allah’ın âyetlerini zikretmem (hatırlatmam), size ağır geliyorsa, artık ben Allah’a tevekkül ettim (güveniyorum). Bundan sonra siz ve ortaklarınız, (yapacağınız) işinize karar verin. Sonra işleriniz size keder olmasın. Sonra da bana uygulayın (yerine getirin) ve beklemeyin.”
YÛNUS SURESİ 71. Ayeti Ali Bulaç Meali
Onlara Nuh'un haberini oku. Hani kavmine demişti ki: "Ey kavmim, benim makamım ve Allah'ın ayetleriyle hatırlatmalarım eğer size ağır geliyorsa ben, şüphesiz Allah'a tevekkül etmişim. Artık siz ortaklarınızla toplanıp yapacağınız işi karara bağlayın da işiniz size örtülü kalmasın (veya tasa konusu olmasın), sonra hakkımdaki hükmünüzü -bana süre tanımaksızın- verin.
Ali Bulaç