40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.


فَكَذَّبُوهُ فَنَجَّيْنَاهُ وَمَن مَّعَهُ فِي الْفُلْكِ وَجَعَلْنَاهُمْ خَلاَئِفَ وَأَغْرَقْنَا الَّذِينَ كَذَّبُواْ بِآيَاتِنَا فَانظُرْ كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُنذَرِينَ ﴿٧٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe kezzebû-hu fe necceynâ-hu ve men mea-hu fî el fulki ve cealnâ-hum halâife ve agraknâ ellezîne kezzebû bi âyâti-nâ fanzur (fe unzur) keyfe kâne âkıbetu el munzerîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe kezzebû-hu fakat onu yalanladılar
fe necceynâ-hu sonra biz onu kurtardık
ve men ve kim, kimse(ler)
mea-hu onunla beraber
fî el fulki gemide
ve cealnâ-hum ve onları kıldık (yaptık)
halâife halifeler
ve agraknâ ve suda boğduk
ellezîne kezzebû yalanlayan kimseler
bi âyâti-nâ âyetlerimizi
fanzur (fe unzur) artık bak
keyfe nasıl
kâne oldu
âkıbetu el munzerîne uyarılanların sonu (akıbeti)

Fakat onu yalanladılar. Sonra Biz, onu ve gemide onunla beraber olanları kurtardık. Ve onları, halifeler kıldık ve âyetlerimizi yalanlayan kimseleri, (suda) boğduk. Artık bak, uyarılanların sonu nasıl oldu.

YÛNUS SURESİ 73. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali

Bütün bu uyarılara rağmen, onu yalanlamaya kalkıştılar biz de onu gemide onunla birlikte olanların hepsini kurtarıp, bu kurtardıklarımızı o yok ettiklerimizin yerine geçirdik. Ayetlerimizi yalanlamaya kalkışanları ise suda boğduk. Artık sen bir bak, uyarılıp da yola gelmeyenlerin sonu nasıl oldu?

Abdullah Parlıyan