40, 94, 95 ve 96. âyetler Medine döneminde, diğerleri Mekke döneminde inmiştir. 109 âyettir.


ثُمَّ بَعَثْنَا مِن بَعْدِهِ رُسُلاً إِلَى قَوْمِهِمْ فَجَآؤُوهُم بِالْبَيِّنَاتِ فَمَا كَانُواْ لِيُؤْمِنُواْ بِمَا كَذَّبُواْ بِهِ مِن قَبْلُ كَذَلِكَ نَطْبَعُ عَلَى قُلوبِ الْمُعْتَدِينَ ﴿٧٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

summe beas-nâ min ba'di-hi rusulen ilâ kavmi-him fe câû-hum bi
(câe)
(câe bi)
el beyyinâti fe mâ kânû li yu'minû bi mâ kezzebû bihi min kablu kezâlike natbeu alâ kulûbi el mugtedîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
summe sonra
beas-nâ biz gönderdik
min ba'di-hi ondan sonra
rusulen resûller
ilâ kavmi-him onların kavmine
fe câû-hum bi
(câe)
(câe bi)
o zaman onlara getirdiler
: (geldi)
: (getirdi)
el beyyinâti beyyineler, belgeler
fe mâ kânû li yu'minû ama inanmadılar, mü'min olmadılar
bi mâ kezzebû yalanladıklarından dolayı
bihi onu
min kablu önceden
kezâlike işte böyle
natbeu mühürleriz
alâ kulûbi kalplerin üzerini, kalplerini
el mugtedîne haddi aşanlar

Sonra onun arkasından onların kavimlerine resûller gönderdik. Onlara beyyineler (açık deliller) getirdiler. Daha önce (hidayete erip sonradan) onu yalanladıklarından dolayı böylece (fıska düştükleri için) mü’min olmadılar. Haddi aşanların kalplerini işte böyle mühürleriz (tabederiz).

YÛNUS SURESİ 74. Ayeti Ahmet Tekin Meali

Sonra, Nûh’un ardından gelen kavimlere kendi içlerinden özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere görevli Rasuller gönderdik. Onlara ayan beyan mûcizelerle, delillerle geldiler. Onlar da, daha önce yalanladıkları şeye inanacak değillerdi. İşte haddi aşanların, kural tanımayanların kalplerini, kafalarını biz böyle mühürleriz.

Ahmet Tekin